Sturdily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sturdily İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sturdily (sağlam bir şekilde) anlamı:

Sturdily, güçlü ve sağlam bir şekilde anlamına gelir. Bir nesnenin veya bir şeyin sağlamlığına, dayanıklılığına ve gücüne vurgu yapmak için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. He stood sturdily on the top of the mountain. (O, dağın tepesinde sağlam bir şekilde durdu.)
  2. The old bridge was built sturdily to withstand the heavy traffic. (Eski köprü, yoğun trafiği karşılamak için sağlam bir şekilde yapıldı.)
  3. The table was sturdily constructed with solid wood. (Masa, sağlam ağaçlarla sağlam bir şekilde inşa edildi.)
  4. She walked sturdily with a backpack on her back. (Sırtında bir sırt çantasıyla sağlam bir şekilde yürüdü.)
  5. The construction workers built the wall sturdily with concrete blocks. (İnşaat işçileri beton bloklarla duvarı sağlam bir şekilde inşa ettiler.)
  6. He held the heavy book sturdily in his hands. (Ağır kitabı sağlam bir şekilde ellerinde tuttu.)
  7. The ship was built sturdily to withstand the rough seas. (Gemi, sert denizlere karşı dayanacak şekilde sağlam bir şekilde yapıldı.)
  8. The old tree stood sturdily in the middle of the field. (Eski ağaç tarlanın ortasında sağlam bir şekilde durdu.)
  9. The castle was built sturdily to withstand attacks from enemies. (Kale düşman saldırılarına karşı dayanacak şekilde sağlam bir şekilde inşa edildi.)
  10. He hit the nail sturdily with a hammer. (Çekiçle çiviyi sağlam bir şekilde çaktı.)
  11. The car was sturdily built with a metal frame. (Araba metal çerçeve ile sağlam bir şekilde inşa edildi.)
  12. The athlete ran sturdily towards the finish line. (Sporcu, finiş çizgisine doğru sağlam bir şekilde koştu.)
  13. The house was sturdily built with brick walls. (Ev, tuğla duvarlarla sağlam bir şekilde inşa edildi.)
  14. The dog stood sturdily in front of its owner, protecting her. (Köpek sahibinin önünde sağlam bir şekilde durarak onu korudu.)
  15. The statue was sturdily mounted on the pedestal. (Heykel, kaideye sağlam bir şekilde monte edildi.)
  16. The worker lifted the heavy box sturdily and carried it to the truck. (İşçi ağır kutuyu sağlam bir şekilde kaldırdı ve kamyonete taşıdı.)
  17. The rock climber climbed sturdily up the steep cliff. (Dağcı, dik kayaya sağlam bir şekilde tırmandı.)
  18. The fence was sturdily built to keep the animals out. (Çit hayvanları dışarıda tutmak için sağlam bir şekilde inşa edildi.)
  19. The soldier stood st

urdily at his post, ready for any danger. (Asker görev yerinde sağlam bir şekilde durarak herhangi bir tehlikeye karşı hazır bekledi.)
20. The chair was sturdily constructed with metal legs and a wooden seat. (Sandalye metal ayaklar ve ahşap oturma yeriyle sağlam bir şekilde inşa edildi.)

(Turkish translations are in parentheses after each English sentence.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.