Latrine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Latrine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Latrine Nedir?


Latrine, açık havada veya kapalı bir alanda kullanılan temizlenmesi zor olan bir tuvalet türüdür. Genellikle askeri birlikler, kamplar, sığınaklar ve bazı kırsal bölgelerde kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The soldiers used a latrine to relieve themselves during the exercise. (Askerler egzersiz sırasında ihtiyaçlarını gidermek için bir latrin kullandılar.)
  2. The latrine in the campsite was overflowing with waste. (Kamp alanındaki latrin atıklarla doluydu.)
  3. The latrine was infested with flies and mosquitoes. (Latrin sinek ve sivrisineklerle doluydu.)
  4. The latrine was located far from the living quarters. (Latrin, konaklama alanlarından uzakta yer alıyordu.)
  5. The smell from the latrine was unbearable. (Latrinin kokusu dayanılmazdı.)
  6. The latrine was in need of maintenance. (Latrin bakıma ihtiyaç duyuyordu.)
  7. The latrine was a makeshift structure made of wood and plastic. (Latrin, ahşap ve plastikten yapılmış geçici bir yapıydı.)
  8. The latrine was cleaned twice a day. (Latrin günde iki kez temizleniyordu.)
  9. The latrine was shared by all the campers. (Latrin, tüm kamplılar tarafından paylaşılıyordu.)
  10. The latrine was out of toilet paper. (Latrinin tuvalet kağıdı yoktu.)
  11. The latrine was equipped with a hand sanitizer dispenser. (Latrin, bir el dezenfektanı dağıtıcısıyla donatılmıştı.)
  12. The latrine was locked at night to prevent vandalism. (Latrin gece vandalizmi önlemek için kilitleniyordu.)
  13. The latrine was covered with a tarp to provide privacy. (Latrin, mahremiyet sağlamak için brandayla örtülmüştü.)
  14. The latrine was located near the river. (Latrin, nehrin yakınında yer alıyordu.)
  15. The latrine was constructed to minimize the environmental impact. (Latrin, çevresel etkiyi azaltmak için inşa edildi.)
  16. The latrine was emptied once a week. (Latrin haftada bir kez boşaltılıyordu.)
  17. The latrine was a health hazard. (Latrin sağlık açısından tehlike oluşturuyordu.)
  18. The latrine was a source of odor and pollution. (Latrin koku ve kirliliğin kaynağıydı.)
  19. The latrine was a necessary but unpleasant part of camp life. (Latrin, kamp hayatının gerekli ancak hoş olmayan bir parçasıydı.)
  20. The latrine was a reminder of the primitive conditions of the campsite. (Latrin, kamp alanının ilkel koşullarını hatırlatıyordu.)
  1. The latrine was a breeding ground for disease-causing organisms. (Latrin, hastalık yapan organizmaların üremesi için bir ortamdı.)
  2. The latrine was poorly ventilated, causing the air inside to be stagnant. (Latrin, kötü havalandırıldığı için içerideki hava durgundu.)
  3. The latrine was located uphill to prevent contamination of the water source. (Latrin, su kaynağının kirlenmesini önlemek için yukarıda yer alıyordu.)
  4. The latrine was in use 24 hours a day. (Latrin, 24 saat kullanımda idi.)
  5. The latrine was a necessary facility for the proper sanitation of the campsite. (Latrin, kamp alanının uygun hijyenik koşullarını sağlamak için gerekli bir tesis idi.)
  6. The latrine was a target for pranks and jokes among the campers. (Latrin, kamplılar arasında şakaların ve esprilerin hedefi olurdu.)
  7. The latrine was camouflaged to blend in with the natural surroundings. (Latrin, doğal ortama uyum sağlamak için kamufle edilmişti.)
  8. The latrine was equipped with a solar-powered light for nighttime use. (Latrin, gece kullanımı için güneş enerjisiyle çalışan bir ışıkla donatılmıştı.)
  9. The latrine was cleaned by a designated person who was responsible for its maintenance. (Latrin, bakımından sorumlu olan belirli bir kişi tarafından temizlenirdi.)
  10. The latrine was a basic necessity for human dignity and health. (Latrin, insanlık onuru ve sağlığı için temel bir gereksinimdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.