Lastingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lastingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lastingly

Lastingly, Türkçe’de “kalıcı bir şekilde” anlamına gelir. Aşağıda lastingly kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulabilirsiniz.

  1. She wants to make a lastingly good impression on her new boss. (Yeni patronuna kalıcı bir iyi izlenim bırakmak istiyor.)
  2. He made a lastingly positive impact on his community. (Toplumuna kalıcı bir olumlu etki yarattı.)
  3. The company hopes to lastingly improve its environmental practices. (Şirket, çevresel uygulamalarını kalıcı bir şekilde iyileştirmeyi umuyor.)
  4. The team’s lastingly bad performance led to their coach being fired. (Takımın kalıcı olarak kötü performansı, antrenörlerinin kovulmasına neden oldu.)
  5. She left a lastingly beautiful legacy in her artwork. (Sanat eserlerinde kalıcı bir güzellik mirası bıraktı.)
  6. The surgery provided lastingly relief from his chronic pain. (Ameliyat, kronik ağrılarından kalıcı olarak rahatlatma sağladı.)
  7. The company’s lastingly successful marketing campaign boosted their sales. (Şirketin kalıcı olarak başarılı pazarlama kampanyası satışlarını artırdı.)
  8. He made a lastingly positive impact on his students’ lives. (Öğrencilerinin hayatlarında kalıcı bir olumlu etki yarattı.)
  9. The couple’s lastingly happy marriage was an inspiration to others. (Çiftin kalıcı olarak mutlu evliliği, diğerleri için ilham kaynağı oldu.)
  10. The new policy will have a lastingly negative effect on the company’s reputation. (Yeni politika, şirketin itibarına kalıcı olarak olumsuz bir etki yapacak.)
  11. The team’s lastingly good sportsmanship earned them the respect of their opponents. (Takımın kalıcı olarak iyi sporculuğu, rakiplerinin saygısını kazandı.)
  12. The concert was a lastingly memorable experience for all who attended. (Konsere katılan herkes için kalıcı olarak unutulmaz bir deneyimdi.)
  13. The company’s lastingly commitment to ethical practices was recognized with an industry award. (Şirketin kalıcı olarak etik uygulamalara bağlılığı, bir endüstri ödülü ile tanındı.)
  14. The new technology will lastingly change the way we work. (Yeni teknoloji, çalışma şeklimizi kalıcı olarak değiştirecek.)
  15. The organization’s lastingly dedicated volunteers were the backbone of their success. (Kuruluşun kalıcı olarak adanmış gönüllüleri, başarısının omurgasıydı.)
  16. The lastingly beautiful landscape was a testament to the area’s natural beauty. (Kalıcı olarak güzel manzara, bölgenin doğal güzelliğinin bir kanıtıydı.)
  17. The company’s lastingly sustainable practices were a model for others in their industry. (Şirketin kalıcı olarak sürdürülebilir uygulamaları, endüstrilerindeki diğerleri için bir

modeldi.)
18. The couple’s lastingly strong bond was evident in their long-lasting marriage. (Çiftin kalıcı olarak güçlü bağı, uzun süren evliliklerinde belirgindi.)

  1. The new policy aims to lastingly improve the company’s customer satisfaction ratings. (Yeni politika, şirketin müşteri memnuniyeti puanlarını kalıcı olarak iyileştirmeyi hedefliyor.)
  2. The team’s lastingly positive attitude helped them overcome many obstacles and achieve their goals. (Takımın kalıcı olarak pozitif tutumu, birçok engeli aşmalarına ve hedeflerine ulaşmalarına yardımcı oldu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.