Lastingly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Lastingly
Lastingly, Türkçe’de “kalıcı bir şekilde” anlamına gelir. Aşağıda lastingly kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulabilirsiniz.
- She wants to make a lastingly good impression on her new boss. (Yeni patronuna kalıcı bir iyi izlenim bırakmak istiyor.)
- He made a lastingly positive impact on his community. (Toplumuna kalıcı bir olumlu etki yarattı.)
- The company hopes to lastingly improve its environmental practices. (Şirket, çevresel uygulamalarını kalıcı bir şekilde iyileştirmeyi umuyor.)
- The team’s lastingly bad performance led to their coach being fired. (Takımın kalıcı olarak kötü performansı, antrenörlerinin kovulmasına neden oldu.)
- She left a lastingly beautiful legacy in her artwork. (Sanat eserlerinde kalıcı bir güzellik mirası bıraktı.)
- The surgery provided lastingly relief from his chronic pain. (Ameliyat, kronik ağrılarından kalıcı olarak rahatlatma sağladı.)
- The company’s lastingly successful marketing campaign boosted their sales. (Şirketin kalıcı olarak başarılı pazarlama kampanyası satışlarını artırdı.)
- He made a lastingly positive impact on his students’ lives. (Öğrencilerinin hayatlarında kalıcı bir olumlu etki yarattı.)
- The couple’s lastingly happy marriage was an inspiration to others. (Çiftin kalıcı olarak mutlu evliliği, diğerleri için ilham kaynağı oldu.)
- The new policy will have a lastingly negative effect on the company’s reputation. (Yeni politika, şirketin itibarına kalıcı olarak olumsuz bir etki yapacak.)
- The team’s lastingly good sportsmanship earned them the respect of their opponents. (Takımın kalıcı olarak iyi sporculuğu, rakiplerinin saygısını kazandı.)
- The concert was a lastingly memorable experience for all who attended. (Konsere katılan herkes için kalıcı olarak unutulmaz bir deneyimdi.)
- The company’s lastingly commitment to ethical practices was recognized with an industry award. (Şirketin kalıcı olarak etik uygulamalara bağlılığı, bir endüstri ödülü ile tanındı.)
- The new technology will lastingly change the way we work. (Yeni teknoloji, çalışma şeklimizi kalıcı olarak değiştirecek.)
- The organization’s lastingly dedicated volunteers were the backbone of their success. (Kuruluşun kalıcı olarak adanmış gönüllüleri, başarısının omurgasıydı.)
- The lastingly beautiful landscape was a testament to the area’s natural beauty. (Kalıcı olarak güzel manzara, bölgenin doğal güzelliğinin bir kanıtıydı.)
- The company’s lastingly sustainable practices were a model for others in their industry. (Şirketin kalıcı olarak sürdürülebilir uygulamaları, endüstrilerindeki diğerleri için bir
modeldi.)
18. The couple’s lastingly strong bond was evident in their long-lasting marriage. (Çiftin kalıcı olarak güçlü bağı, uzun süren evliliklerinde belirgindi.)
- The new policy aims to lastingly improve the company’s customer satisfaction ratings. (Yeni politika, şirketin müşteri memnuniyeti puanlarını kalıcı olarak iyileştirmeyi hedefliyor.)
- The team’s lastingly positive attitude helped them overcome many obstacles and achieve their goals. (Takımın kalıcı olarak pozitif tutumu, birçok engeli aşmalarına ve hedeflerine ulaşmalarına yardımcı oldu.)
Hemen Yorum Yaz