Larcenous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Larcenous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Larcenous (Türkçe Anlamı: Hırsızlıkla İlgili)

Larcenous kelimesi, hırsızlık veya hırsızlıkla ilgili anlamlarına gelir. İşte larcenous kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

  1. He was charged with larcenous intent after being caught stealing from the store. (Mağazadan çalarken yakalandıktan sonra, larcenous niyetle suçlandı.)
  2. The police were able to track down the larcenous gang and bring them to justice. (Polis, hırsızlık çetesini izleyerek onları adaletin önüne çıkarabildi.)
  3. The larcenous activity in the area had become a major concern for the residents. (Bölgedeki hırsızlık faaliyetleri, sakinler için büyük bir endişe kaynağı haline gelmişti.)
  4. The suspect was found guilty of larcenous behavior and sentenced to ten years in prison. (Şüpheli, hırsızlıkla ilgili davranışlardan suçlu bulundu ve on yıl hapis cezasına çarptırıldı.)
  5. The store installed security cameras to prevent larcenous activity. (Mağaza, hırsızlık faaliyetlerini önlemek için güvenlik kameraları kurdu.)
  6. Larcenous behavior is unacceptable and will not be tolerated. (Hırsızlıkla ilgili davranışlar kabul edilemez ve hoşgörülmeyecektir.)
  7. The larcenous thieves were apprehended by the police and charged with burglary. (Hırsızlık yapan hırsızlar polis tarafından yakalandı ve hırsızlıkla suçlandılar.)
  8. The larcenous nature of the crime made it difficult for the police to gather evidence. (Suçun hırsızlıkla ilgili doğası, polisin delil toplamasını zorlaştırdı.)
  9. She had a larcenous streak in her, always taking things that didn’t belong to her. (Onun içinde hırsızlık eğilimi vardı, hep kendisine ait olmayan şeyleri alırdı.)
  10. The larcenous gang was responsible for a string of robberies in the area. (Hırsızlık çetesi, bölgedeki bir dizi soygunun sorumlusuydu.)
  11. Larcenous activity had increased in the neighborhood, prompting residents to take action. (Hırsızlık faaliyetleri mahallede arttı ve sakinleri harekete geçmeye zorladı.)
  12. The police were able to recover some of the stolen items from the larcenous thieves. (Polis, hırsızlık yapan hırsızlardan bazı çalınan eşyaları geri alabildi.)
  13. He was accused of larcenous behavior, but there was no evidence to support the claim. (Hırsızlıkla ilgili davranışlarla suçlandı, ancak iddiayı destekleyecek hiçbir kanıt yok
  1. The security guard was on high alert for any larcenous activity. (Güvenlik görevlisi, herhangi bir hırsızlık faaliyeti için yüksek alarmda bulundu.)
  2. The larcenous thief was caught red-handed with the stolen goods. (Hırsızlık yapan hırsız, çalınan mallarla suçüstü yakalandı.)
  3. The police department was working hard to combat larcenous activity in the city. (Polis departmanı, şehirdeki hırsızlık faaliyetleriyle mücadele etmek için çalışıyordu.)
  4. The larcenous act was captured on camera, making it easy for the police to identify the thief. (Hırsızlık eylemi kameraya yakalandı ve polisin hırsızı tanımlamasını kolaylaştırdı.)
  5. Larcenous behavior can lead to serious consequences and should be avoided at all costs. (Hırsızlıkla ilgili davranışlar ciddi sonuçlara yol açabilir ve tüm maliyetlerden kaçınılmalıdır.)
  6. The store owner was able to recognize the larcenous thief from a previous incident. (Mağaza sahibi, önceki bir olaydan dolayı hırsızlık yapan hırsızı tanıyabildi.)
  7. The police department had set up a task force to investigate larcenous activity in the city. (Polis departmanı, şehirdeki hırsızlık faaliyetlerini araştırmak için bir görev gücü kurmuştu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.