Strut İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strut İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strut Nedir?

Strut, bir yapıyı desteklemek için kullanılan bir yapısal elemandır. Genellikle çapraz veya çaprazlama olarak da adlandırılır ve genellikle çerçeve veya çatı sistemlerinde kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The strut provided extra support for the roof.
   (Strut, çatıya ek destek sağladı.)

2. The bridge’s struts are designed to withstand strong winds.
   (Köprünün straforları, güçlü rüzgarlara dayanacak şekilde tasarlanmıştır.)

3. The airplane’s struts help to distribute weight evenly.
   (Uçakların straforları, ağırlığı eşit şekilde dağıtmaya yardımcı olur.)

4. The building’s struts were damaged in the earthquake.
   (Binanın straforları depremde hasar gördü.)

5. The engineer recommended adding extra struts for safety.
   (Mühendis, güvenlik için ek straforlar eklemeyi önerdi.)

6. The car’s struts need to be replaced before it can be driven safely.
   (Aracın straforları, güvenli bir şekilde kullanılmadan önce değiştirilmelidir.)

7. The weight of the load was supported by the strut.
   (Yükün ağırlığı, strafor tarafından desteklendi.)

8. The struts of the scaffolding were carefully inspected before use.
   (İskelelerin straforları kullanımdan önce dikkatlice incelendi.)

9. The old building’s struts were reinforced to make it more stable.
   (Eski binanın straforları, daha istikrarlı hale getirmek için güçlendirildi.)

10. The strut was made of steel for added strength.
    (Strafor, ek güç için çelikten yapılmıştı.)

11. The strut’s position was adjusted to ensure proper weight distribution.
    (Straforun pozisyonu, uygun ağırlık dağılımını sağlamak için ayarlandı.)

12. The struts on the airplane’s wings provide stability during flight.
    (Uçak kanatlarının straforları, uçuş sırasında stabilite sağlar.)

13. The struts in the building’s foundation help to distribute weight evenly.
    (Bina temelindeki straforlar, ağırlığı eşit şekilde dağıtmaya yardımcı olur.)

14. The bridge’s struts were painted red for visibility.
    (Köprünün straforları, görünürlük için kırmızıya boyandı.)

15. The struts were carefully measured and cut to ensure a precise fit.
    (Straforlar, doğru uyum sağlamak için dikkatlice ölçüldü ve kesildi.)

16. The car’s strut assembly includes several components.
    (Aracın strafor montajı birkaç bileşen içerir.)

17. The strut’s length was adjusted to fit the specific needs of the project.
    (Straforun uzunluğu, projenin özel ihtiyaçlarına uyacak şekilde ayarlandı.)

18. The strut was securely fastened to the frame to provide stability.
    (Strafor, stabilite sağlamak için çerç

eve:

19. The damaged strut was replaced with a new one to ensure safety.
    (Hasarlı strafor, güvenliği sağlamak için yeni biriyle değiştirildi.)

20. The struts on the building’s exterior were designed to withstand high winds and earthquakes.
    (Binanın dışındaki straforlar, yüksek rüzgarlar ve depremlere dayanacak şekilde tasarlandı.)