Lapel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Lapel Nedir?
Lapel, giysi veya ceketlerin yakasının üst tarafında bulunan kumaş parçasıdır. Bu parça, ceketin tarzını ve görünümünü etkileyebilir.
Örnek cümleler:
- The lapel on his suit was impeccably tailored. (Onun takım elbisesinin yakası kusursuz bir şekilde dikilmişti.)
- She wore a flower on her lapel. (Yakasında bir çiçek taktı.)
- His lapel pin showed his political affiliation. (Yakasındaki rozet siyasi görüşünü gösteriyordu.)
- The lapel of her jacket was adorned with fur. (Ceketinin yakası kürkle süslenmişti.)
- He adjusted the lapel on his blazer before entering the room. (Odadan içeri girmeden önce blazerinin yakasını düzeltti.)
- She pinned a lapel microphone to her shirt. (Yakasına bir mikrofon taktı.)
- The lapel of his tuxedo was adorned with a satin trim. (Smokininin yakası saten bir süsleme ile süslenmişti.)
- The politician’s lapel was adorned with an American flag pin. (Politikacının yakası Amerikan bayrağı rozeti ile süslenmişti.)
- The lapel on his coat had a small tear in it. (Ceketinin yakasında küçük bir yırtık vardı.)
- She wore a lapel badge to show her support for the cause. (Destek verdiği sebebi göstermek için bir rozet taktı.)
- His lapel had a buttonhole for a flower. (Yakasında bir çiçek için düğmeholesi vardı.)
- The lapel on his vest was made of silk. (Yeleğinin yakası ipekten yapılmıştı.)
- She brushed a piece of lint off his lapel. (Yakasındaki bir tüyü fırçaladı.)
- The lapel of his blazer was adorned with a gold crest. (Blazerinin yakası altın bir arma ile süslenmişti.)
- He tucked a handkerchief into his lapel pocket. (Yakası cebine bir mendil taktı.)
- Her lapel was adorned with a sparkling brooch. (Yakasında parlak bir broş vardı.)
- The lapel on his jacket had a notch. (Ceketinin yakası bir çentikti.)
- She wore a lapel pin with her company’s logo. (Şirketinin logosuyla bir rozet taktı.)
- The lapel on his coat was frayed at the edges. (Ceketinin yakası kenarlarından yıpranmıştı.)
- He wore a lapel flower to complement his outfit. (Giyimini tamamlamak için bir çiçek taktı.)
Lapel İle İlgili İkinci 20 Örnek Cümleler:
- The lapel on his blazer had a subtle pattern. (Blazerinin yakası hafif bir desene sahipti.)
- She folded the lapel of her jacket before sitting down. (Oturmadan önce ceketinin yakasını katladı.)
- His lapel was adorned with a colorful enamel pin. (Yakasındaki rozet renkli bir emaye ile süslenmişti.)
- The lapel on her coat was embellished with embroidery. (Ceketinin yakası nakışla süslenmişti.)
- He wore a lapel microphone for his public speaking engagement. (Kamu konuşması için bir mikrofon taktı.)
- She pinned a red poppy to her lapel for Remembrance Day. (Anma günü için kırmızı bir gelincik taktı.)
- The lapel on his suit jacket had a satin finish. (Takım elbisesinin yakası saten bir dokuya sahipti.)
- The lapel of her blazer had a button closure. (Blazerinin yakası düğme ile kapanıyordu.)
- He wore a lapel pin with a cause that was close to his heart. (Kalbine yakın bir sebeple ilgili bir rozet taktı.)
- The lapel on her coat was too small for her scarf to fit under. (Ceketinin yakası şalının altına sığmıyordu.)
- She unbuttoned the lapel of her shirt to cool off. (Serinlemek için gömleğinin yakasını çözdü.)
- The lapel on his jacket had a notch collar. (Ceketinin yakası yaka çentikliydi.)
- He wore a lapel pin with his fraternity’s emblem. (Erkek kardeşliğinin sembolüyle bir rozet taktı.)
- The lapel on her blazer had a contrasting color to the rest of the garment. (Blazerinin yakası kıyafetin geri kalanından kontrast bir renkteydi.)
- She fixed the lapel of her coat before entering the interview room. (Mülakat odasına girmeden önce ceketinin yakasını düzeltti.)
- The lapel on his tuxedo jacket was made of velvet. (Smokin ceketinin yakası kadife yapılmıştı.)
- She wore a lapel pin with the logo of her favorite sports team. (Favori spor takımının logosuyla bir rozet taktı.)
- The lapel on his coat had a peak collar. (Ceketinin yakası zirve yaka şeklindeydi.)
- He wore a lapel flower to match the color of his tie. (Kravatının rengine uyum sağlamak için bir çiçek taktı.)
- The lapel on her blazer had a notch lapel. (Blazerinin yakası çentikli yaka şeklindeydi.)
Hemen Yorum Yaz