Lap İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lap İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lap İle İlgili Cümleler

Lap, İngilizce dilinde “kucaklama, örtme” anlamına gelir. Aşağıda lap kelimesinin kullanımıyla ilgili 20 örnek cümle yer almaktadır:

  1. I gave my cat a warm lap to sleep on. (Kedime uyuyabileceği sıcak bir kucağım verdim.)
  2. She wrapped the blanket around her lap to stay warm. (Sıcak kalmak için battaniyeyi kucağına sardı.)
  3. The little girl climbed onto her father’s lap for a story. (Küçük kız hikaye dinlemek için babasının kucağına çıktı.)
  4. The puppy rested in my lap while I watched TV. (Köpek yavrusu TV izlerken benim kucağımda dinlendi.)
  5. He held the baby on his lap and bounced her up and down. (Bebekleri kucağına alıp yukarı-aşağı sallar.)
  6. The woman spilled hot tea on her lap and burned herself. (Kadın sıcak çayı kucağına döktü ve kendini yaktı.)
  7. I put my laptop on my lap and started typing. (Laptopumu kucağıma koydum ve yazmaya başladım.)
  8. The old man sat on the bench with his granddaughter on his lap. (Yaşlı adam torunuyla birlikte bankta oturdu.)
  9. She draped her coat over her lap to hide her stained pants. (Lekelemiş pantolonunu saklamak için paltosunu kucağına serdi.)
  10. The couple shared a lap blanket on the chilly evening. (Çift soğuk akşamda bir battaniyeyi paylaştı.)
  11. I felt a lap dog climb onto my lap while I was reading. (Okurken bir kucağa uygun köpek kucağıma tırmandı.)
  12. The lap of luxury is something he always dreamed of. (Lüks hayat hep hayal ettiği bir şey.)
  13. She stroked the cat’s fur in her lap and felt relaxed. (Kediyi kucağındaki tüylerle okşadı ve rahatladı.)
  14. The child clung to her mother’s lap during the scary movie. (Korkunç film sırasında çocuk annesinin kucağına yapıştı.)
  15. I rested my head on my mother’s lap and closed my eyes. (Başımı annemin kucağına yasladım ve gözlerimi kapattım.)
  16. The father and son fished together on the dock, the boy on his father’s lap. (Baba ve oğul birlikte balık tuttular, çocuk babasının kucağındaydı.)
  17. The singer had fans on her lap as she signed autographs. (Şarkıcı hayranlarını yanına alarak imza dağıttı.)
  18. The lap of the race was the most exciting part of the marathon. (Yarışın son turu maratonun en heyecanlı kısmıydı.)
  19. She hugged her friend tightly in her lap, not wanting to let go. (Ark
  1. She hugged her friend tightly in her lap, not wanting to let go. (Arkadaşını sıkıca kucakladı, bırakmak istemiyordu.)
  2. The artist painted the landscape while sitting on a lap of grass. (Sanatçı, çimenlerin üzerinde oturarak manzaranın resmini yaptı.)

Bu cümleler lap kelimesinin çeşitli anlamlarını ve kullanım alanlarını göstermektedir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.