Languishment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Languishment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Languishment Nedir?


Languishment, uzun süreli bir bozulma, düşüş veya zayıflama durumunu ifade eder. Bir kişinin zihinsel veya fiziksel durumunun giderek kötüleşmesi, motivasyon kaybı veya umutsuzluk gibi belirtiler göstermesi durumunda kullanılır.

Örnek Cümleler:


1. She experienced languishment after losing her job. (İşini kaybettikten sonra zihinsel olarak bozulma yaşadı.)
2. The patient’s languishment became more apparent as the disease progressed. (Hastalık ilerledikçe hastanın düşüşü daha belirgin hale geldi.)
3. The company’s financial languishment led to its eventual closure. (Şirketin mali zayıflığı nihayetinde kapanmasına neden oldu.)
4. He had a sense of languishment after his breakup with his girlfriend. (Kız arkadaşıyla ayrıldıktan sonra bir düşüş hissetti.)
5. The prolonged winter caused a languishment in the town’s economy. (Uzun süren kış kasabanın ekonomisinde bir düşüşe neden oldu.)
6. Her languishment was evident in her lack of enthusiasm for anything. (Herhangi bir şeye karşı hevesli olmaması zayıflığını gösteriyordu.)
7. The team’s recent losses had caused a sense of languishment among the players. (Takımın son mağlubiyetleri oyuncular arasında bir düşüş hissi yarattı.)
8. The languishment of the property market had a negative impact on real estate agents. (Emlak piyasasının düşüşü, emlakçılar üzerinde olumsuz bir etki yarattı.)
9. The stress of work had caused a sense of languishment in him. (İş stresi onda bir zayıflık hissi yaratmıştı.)
10. The economic languishment had a ripple effect on other sectors. (Ekonomik zayıflık diğer sektörlere de sıçradı.)
11. His languishment was evident in his lack of energy and enthusiasm. (Enerji ve heves eksikliği zayıflığını gösteriyordu.)
12. The team’s languishment was attributed to their lack of training. (Takımın düşüşü antrenman eksikliğine bağlandı.)
13. The pandemic caused a global languishment in various industries. (Pandemi farklı sektörlerde küresel bir düşüşe neden oldu.)
14. Her languishment was caused by a sense of isolation and loneliness. (Yalnızlık hissi zayıflığının nedeniydi.)
15. The company’s languishment was due to poor management decisions. (Şirketin düşüşü kötü yönetim kararlarından kaynaklandı.)
16. He was unable to shake off his sense of languishment even after a vacation. (Tatilden sonra bile zayıflık hissinden kurtulamadı.)
17. The team’s languishment was a result of their

inconsistent performance on the field. (Takımın düşüşü, sahadaki tutarsız performanslarının bir sonucuydu.)
18. The languishment of the stock market had a negative impact on investors. (Borsanın düşüşü yatırımcılar üzerinde olumsuz bir etki yarattı.)

  1. The patient’s languishment was due to a lack of proper medical care. (Hastanın zayıflığı, uygun tıbbi bakım eksikliğinden kaynaklandı.)
  2. The country’s economic languishment was a result of political instability. (Ülkenin ekonomik zayıflığı, siyasi istikrarsızlığın bir sonucuydu.)


1. İşini kaybettikten sonra zihinsel olarak bozulma yaşadı.
2. Hastalık ilerledikçe hastanın düşüşü daha belirgin hale geldi.
3. Şirketin mali zayıflığı nihayetinde kapanmasına neden oldu.
4. Kız arkadaşıyla ayrıldıktan sonra bir düşüş hissetti.
5. Uzun süren kış kasabanın ekonomisinde bir düşüşe neden oldu.
6. Herhangi bir şeye karşı hevesli olmaması zayıflığını gösteriyordu.
7. Takımın son mağlubiyetleri oyuncular arasında bir düşüş hissi yarattı.
8. Emlak piyasasının düşüşü, emlakçılar üzerinde olumsuz bir etki yarattı.
9. İş stresi onda bir zayıflık hissi yaratmıştı.
10. Ekonomik zayıflık diğer sektörlere de sıçradı.
11. Enerji ve heves eksikliği zayıflığını gösteriyordu.
12. Takımın düşüşü antrenman eksikliğine bağlandı.
13. Pandemi farklı sektörlerde küresel bir düşüşe neden oldu.
14. Yalnızlık hissi zayıflığının nedeniydi.
15. Şirketin düşüşü kötü yönetim kararlarından kaynaklandı.
16. Tatilden sonra bile zayıflık hissinden kurtulamadı.
17. Takımın düşüşü, sahadaki tutarsız performanslarının bir sonucuydu.
18. Borsanın düşüşü yatırımcılar üzerinde olumsuz bir etki yarattı.
19. Hastanın zayıflığı, uygun tıbbi bakım eksikliğinden kaynaklandı.
20. Ülkenin ekonomik zayıflığı, siyasi istikrarsızlığın bir sonucuydu.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.