Stroke İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stroke İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stroke Nedir?


Stroke, beyin fonksiyonlarını kontrol eden kısımlarının bir kısmının hasar görmesi sonucu ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. Beyin dokusuna kan akışı kesintiye uğradığında veya kanama meydana geldiğinde oluşur. Bu durum, vücudun bir kısmının işlevlerinin kaybedilmesine veya azalmasına neden olabilir.

Örnek Cümleler:


1. My grandfather had a stroke last year and he has been struggling to walk ever since. (Dedem geçen sene felç geçirdi ve o zamandan beri yürümekte zorlanıyor.)
2. Her stroke left her unable to speak properly. (Onun felci, onun düzgün konuşmasını engelledi.)
3. The doctor said that my mother’s stroke was caused by high blood pressure. (Doktor annemin felcinin yüksek tansiyondan kaynaklandığını söyledi.)
4. He suffered a stroke while he was at work. (İşteyken felç geçirdi.)
5. The effects of his stroke were irreversible. (Felcinin etkileri geri döndürülemezdi.)
6. She had a stroke during her surgery. (Cerrahisi sırasında felç geçirdi.)
7. His stroke affected his ability to use his right arm. (Felci sağ kolunu kullanma becerisini etkiledi.)
8. The patient is still recovering from his stroke. (Hasta hala felç geçirmesinden iyileşiyor.)
9. They noticed the stroke when she suddenly lost consciousness. (Felci, ani bir bilinç kaybı yaşadığında fark ettiler.)
10. The stroke left him with permanent brain damage. (Felç ona kalıcı beyin hasarı bıraktı.)
11. After his stroke, he had difficulty with his memory. (Felçten sonra hafıza sorunları yaşadı.)
12. The doctor recommended that he take medication to reduce the risk of stroke. (Doktor, felç riskini azaltmak için ilaç almasını önerdi.)
13. They say that a healthy lifestyle can reduce the risk of stroke. (Sağlıklı bir yaşam tarzının felç riskini azaltabileceğini söylüyorlar.)
14. The stroke caused him to lose his sense of balance. (Felç, denge hissini kaybetmesine neden oldu.)
15. The patient was taken to the hospital after experiencing a stroke. (Hasta bir felç yaşadıktan sonra hastaneye kaldırıldı.)
16. She had a mini-stroke, but luckily, it didn’t cause any serious damage. (Küçük bir felç geçirdi, ama neyse ki ciddi bir hasara neden olmadı.)
17. My aunt suffered a stroke and was unable to communicate for a few days. (Teyzem felç geçirdi ve birkaç gün boyunca iletişim kuramadı.)
18. They’re conducting research to find new treatments for stroke. (Felç için yeni tedaviler bulmak için araştırma yapıyorlar.)
19. The stroke left him paralyzed on his left side. (Fel

ç onun sol tarafında felç bıraktı.)
20. Early detection and treatment of stroke can save lives and prevent long-term disabilities. (Felcin erken teşhisi ve tedavisi hayatları kurtarabilir ve uzun vadeli sakatlıkları önleyebilir.)

Türkçe anlamlarını verdiğimiz cümlelerde, stroke kelimesi felç anlamında kullanılmıştır. Bu örnek cümleler, stroke ile ilgili farklı durumları ve sonuçlarını anlatarak kelimenin kullanımını göstermektedir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.