Lampshade İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lampshade İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lampshade Nedir?

Lampshade İngilizce bir kelime olup Türkçe karşılığı “abajur gölgesi”dir. Genellikle aydınlatma ürünlerinde kullanılan bir parçadır.

Örnek Cümleler:

1. The lampshade in the living room is too small for the lamp. (Salondaki abajur gölgesi lamba için çok küçük.)
2. She designed and sewed a beautiful lampshade for her bedroom. (Yatak odası için güzel bir abajur gölgesi tasarladı ve dikti.)
3. I accidentally knocked over the lamp and the lampshade fell off. (Lamba yanlışlıkla devirdim ve abajur gölgesi düştü.)
4. The lampshade is made of paper and it is very delicate. (Abajur gölgesi kağıttan yapılmış ve çok hassas.)
5. I’m looking for a lampshade that will match the colors of my room. (Odama uyumlu renkte bir abajur gölgesi arıyorum.)
6. The lampshade was covered in dust and needed to be cleaned. (Abajur gölgesi tozlarla kaplıydı ve temizlenmesi gerekiyordu.)
7. He replaced the old lampshade with a new one to give the room a fresh look. (Eski abajur gölgesini yenisiyle değiştirerek odaya taze bir görünüm kazandırdı.)
8. The lampshade was so ornate that it overshadowed the lamp itself. (Abajur gölgesi o kadar süslüydü ki lambayı gölgede bıraktı.)
9. She painted a beautiful design on the lampshade using watercolors. (Abajur gölgesine su boyaları kullanarak güzel bir tasarım yaptı.)
10. The lampshade was made of stained glass and created a beautiful pattern on the wall when lit. (Abajur gölgesi renkli camdan yapılmış ve aydınlatıldığında duvarda güzel bir desen oluşturdu.)
11. I accidentally ripped the lampshade while trying to move the lamp. (Lambayı taşımaya çalışırken yanlışlıkla abajur gölgesini yırttım.)
12. The lampshade was the perfect finishing touch to the room’s decor. (Abajur gölgesi odanın dekorasyonuna mükemmel bir final dokunuşuydu.)
13. She found a vintage lampshade at a flea market that was perfect for her retro-style room. (Pazara giderek retro tarzındaki odası için mükemmel olan vintage bir abajur gölgesi buldu.)
14. The lampshade was made of a sheer fabric that allowed a lot of light to shine through. (Abajur gölgesi çok ışık geçiren bir şeffaf kumaştan yapılmıştı.)
15. I need to replace the lampshade on this lamp because it’s broken. (Bu lambanın abajur gölgesini değiştirmem gerekiyor çünkü kırıldı.)
16. The lampshade was so dark that it made the room feel dimly lit. (Abajur gölgesi

o kadar koyuydu ki odanın ışığı loş görünüyordu.)
17. She found a lampshade with a unique shape that added visual interest to the room. (Farklı bir şekle sahip olan bir abajur gölgesi buldu ve odaya görsel ilgi kattı.)

18. The lampshade had a frayed edge that needed to be fixed. (Abajur gölgesinin kenarı yırtılmıştı ve tamir edilmesi gerekiyordu.)
19. He carefully removed the lampshade to replace the light bulb. (Işık ampulünü değiştirmek için abajur gölgesini dikkatlice çıkardı.)
20. The lampshade had a floral pattern that matched the curtains in the room. (Abajur gölgesi odadaki perdelere uyumlu bir çiçek desenine sahipti.)