Strict İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strict İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strict

Strict kelimesi Türkçe dilinde sıkı, katı, disiplinli anlamlarına gelir. Bu kelime genellikle kuralların sıkı bir şekilde uygulanmasına veya bir şeyin belirli bir şekilde yapılmasına ilişkin durumlar için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. She has a strict diet plan to follow every day. (Her gün takip etmesi gereken sıkı bir diyet programı var.)
  2. My parents were always very strict with me when I was growing up. (Büyürken ailem her zaman benimle çok sıkıydı.)
  3. The teacher has strict rules about using phones in class. (Öğretmenin sınıfta telefon kullanımıyla ilgili sıkı kuralları var.)
  4. The company has a strict policy against discrimination of any kind. (Şirketin herhangi bir ayrımcılık türüne karşı sıkı bir politikası var.)
  5. He has a strict schedule for his daily workouts. (Günlük antrenmanları için sıkı bir programı var.)
  6. The military has strict rules for soldiers to follow at all times. (Askerlerin her zaman takip etmeleri gereken sıkı kuralları vardır.)
  7. The school has a strict dress code for students. (Okul öğrencileri için sıkı bir kıyafet kodu uygular.)
  8. The coach is known for being very strict with his players. (Antrenör, oyuncularıyla çok sıkı olmasıyla tanınır.)
  9. The airline has a strict policy for carry-on luggage size and weight. (Hava yolu şirketi, el bagajı boyutu ve ağırlığı için sıkı bir politikaya sahiptir.)
  10. The company enforces strict safety regulations in the workplace. (Şirket işyerinde sıkı güvenlik düzenlemelerini uygular.)
  11. The prison has strict rules for visitation hours and procedures. (Cezaevinde, ziyaret saatleri ve prosedürleri için sıkı kurallar vardır.)
  12. The school has a strict policy against bullying. (Okul, zorbalıkla mücadele etmek için sıkı bir politikaya sahiptir.)
  13. The hotel has strict rules about noise after a certain hour. (Otel, belirli bir saat sonrası gürültüyle ilgili sıkı kurallara sahiptir.)
  14. The company has a strict code of ethics for its employees. (Şirket, çalışanları için sıkı bir etik kurallar dizisi uygular.)
  15. She has strict guidelines for

her students to follow when writing essays. (Öğrencilerin makale yazarken takip etmeleri gereken sıkı kılavuzları var.)
16. The restaurant has a strict no-smoking policy. (Restoranın sigara içmekle ilgili sıkı bir politikası vardır.)

  1. The coach has a strict policy about players arriving to practice on time. (Antrenör, oyuncuların antrenmana zamanında gelmesiyle ilgili sıkı bir politikaya sahiptir.)
  2. The company has strict guidelines for data privacy and protection. (Şirket, veri gizliliği ve korumasıyla ilgili sıkı kılavuzlara sahiptir.)
  3. The hospital has strict hygiene protocols to prevent the spread of infections. (Hastanenin enfeksiyonların yayılmasını önlemek için sıkı hijyen protokolleri vardır.)
  4. The school has strict attendance policies for students to follow. (Okulda, öğrencilerin takip etmeleri gereken sıkı devam politikaları vardır.)

(Tüm örnek cümlelerde mavi renkteki İngilizce cümleler, “strict” kelimesinin kullanıldığı örnek cümlelerdir. Türkçe çevirileri ise bold yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.