Laird İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Laird İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Laird İle İlgili Cümleler (Sentences with Laird)

Türkçe Anlamı: Lord, feodal bey.

  1. Laird of the manor was a respected man in the community. (Mülkün lordu toplumda saygın bir adamdı.)
  2. The laird and his family resided in the grand castle on the hill. (Bey ve ailesi tepe üzerindeki görkemli kalede ikamet ettiler.)
  3. The laird was a just ruler who always considered the needs of his people. (Bey, her zaman halkının ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran adil bir yöneticiydi.)
  4. The title of laird was inherited by the eldest son of the previous lord. (Beylik unvanı, önceki lordun en büyük oğlu tarafından miras alındı.)
  5. The laird was responsible for the welfare of the people in his territory. (Bey, topraklarındaki insanların refahından sorumluydu.)
  6. The laird‘s estate was vast and included several villages. (Bey’in malikanesi genişti ve birkaç köyü içeriyordu.)
  7. The laird was a patron of the arts and supported local artists. (Bey, sanata düşkündü ve yerel sanatçılara destek veriyordu.)
  8. The laird‘s castle was under attack by a neighboring lord. (Beyin kalesi komşu bir bey tarafından saldırıya uğradı.)
  9. The laird was known for his generosity and often gave to the poor. (Bey cömertliğiyle tanınıyordu ve sık sık fakirlere yardım ederdi.)
  10. The laird had a private army to protect his lands from invaders. (Beyin topraklarını istilacılardan korumak için özel bir ordusu vardı.)
  11. The laird was a religious man who attended church every Sunday. (Bey her Pazar kiliseye giden dindar bir insandı.)
  12. The laird‘s daughter was known for her beauty and grace. (Beyin kızı güzelliği ve zarafetiyle tanınıyordu.)
  13. The laird hosted a grand feast to celebrate his son’s marriage. (Bey, oğlunun evliliğini kutlamak için büyük bir ziyafet düzenledi.)
  14. The laird was outraged when he discovered that his steward had been

embezzling money from his estate. (Bey, malikanesinden para zimmetine geçiren görevlisini öğrendiğinde öfkeyle karışık bir şekilde tepki gösterdi.)
15. The laird was a skilled hunter and enjoyed spending time in the woods. (Bey, yetenekli bir avcıydı ve ormanda vakit geçirmekten keyif alırdı.)

  1. The laird‘s son was a talented musician who played the lute. (Beyin oğlu, ud çalan yetenekli bir müzisyendi.)
  2. The laird was pleased when his daughter announced that she was expecting a child. (Bey, kızının çocuk beklediğini duyurduğunda memnun oldu.)
  3. The laird had a loyal servant who had served him for many years. (Beyin uzun yıllardır hizmet ettiği sadık bir hizmetkarı vardı.)
  4. The laird wore a kilt and sporran as part of his traditional Scottish attire. (Bey, geleneksel İskoç kıyafetinin bir parçası olarak kilt ve sporran giyerdi.)
  5. The laird was a respected member of the Scottish nobility. (Bey, İskoç soyluluğunun saygın bir üyesiydi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.