Knoll İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Knoll İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Knoll Nedir?

Knoll, İngilizce dilinde “tepeli çimenlik” anlamına gelen bir kelime olarak kullanılır.

Aşağıda knoll kelimesinin örnek cümlelerini ve Türkçe anlamlarını bulabilirsiniz:

1. The sheep were grazing on the knoll. (Koyunlar tepeli çimenlikte otluyordu.)
2. The hike to the top of the knoll was challenging. (Tepeli çimenliğin tepesine yürümek zordu.)
3. The sun was setting behind the knoll. (Güneş tepeli çimenliğin arkasında batıyordu.)
4. We set up our picnic blanket on the knoll. (Piknik örtümüzü tepeli çimenliğe serdik.)
5. The knoll was covered in wildflowers. (Tepeli çimenlik yabani çiçeklerle kaplıydı.)
6. The kids were playing hide and seek on the knoll. (Çocuklar tepeli çimenlikte saklambaç oynuyorlardı.)
7. The knoll overlooked the valley below. (Tepeli çimenlik aşağıdaki vadideki manzarayı gözlemliyordu.)
8. The path led up to the top of the knoll. (Patika tepeli çimenliğin tepesine doğru ilerliyordu.)
9. The wind swept across the knoll, bending the grass. (Rüzgar tepeli çimenliğin üzerinden geçti ve çimenleri eğdi.)
10. The castle was perched on top of a knoll. (Kale tepeli çimenliğin tepesine yerleştirilmişti.)
11. The knoll provided a perfect spot for birdwatching. (Tepeli çimenlik kuş gözlemi için mükemmel bir nokta sağladı.)
12. The old oak tree stood on the knoll for centuries. (Eski meşe ağacı yüzyıllardır tepeli çimenliğin üzerinde duruyordu.)
13. We enjoyed a stunning view of the sunset from the knoll. (Güneşin batışından muhteşem bir manzara tepeli çimenlikten izledik.)
14. The knoll was a popular spot for locals to walk their dogs. (Tepeli çimenlik yerlilerin köpeklerini gezdirdikleri popüler bir noktaydı.)
15. The sound of the church bells echoed across the knoll. (Kilise çanlarının sesi tepeli çimenliğe yayıldı.)
16. The knoll was surrounded by a dense forest. (Tepeli çimenlik yoğun bir ormanla çevriliydi.)
17. The grass on the knoll was soft and plush. (Tepeli çimenlikteki çimenler yumuşak ve kalındı.)
18. The knoll was an ideal location for a romantic picnic. (Tepeli çimenlik romantik bir piknik için ideal bir konumdu.)
19. The summit of the knoll offered breathtaking views of the countryside. (Tepeli çimenliğin zirves

provided stunning panoramic views of the surrounding area. (Tepeli çimenliğin zirvesi, çevredeki alanın muhteşem panoramik manzaralarını sundu.)
20. The hikers stopped for a rest on the knoll before continuing on their journey. (Yürüyüşçüler, yolculuklarına devam etmeden önce tepeli çimenlikte dinlenmek için durdular.)