Juvenility İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Juvenility İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Juvenility

Juvenility, Türkçe karşılığıyla “gençlik” anlamına gelir. Bu kelime bir bireyin gençlik çağını ifade eder.

  1. During my juvenility, I used to spend hours playing video games. (Gençliğimde saatlerce video oyunları oynardım.)
  2. Her juvenility was full of fun and laughter. (Onun gençliği eğlence ve gülme doluydu.)
  3. I miss the days of my juvenility when life was simpler. (Hayat daha basitken gençliğimdeki günleri özlerim.)
  4. His juvenility was marked by poverty and struggle. (Onun gençliği yoksulluk ve mücadele ile doluydu.)
  5. She enjoyed the freedom of her juvenility. (Onun gençliğinin özgürlüğünün tadını çıkardı.)
  6. My grandmother often talks about her juvenility. (Büyükannem sık sık gençliği hakkında konuşur.)
  7. During his juvenility, he was always the life of the party. (Gençliğinde her zaman partinin ruhuydu.)
  8. He made some foolish decisions during his juvenility. (Gençliğinde bazı aptalca kararlar aldı.)
  9. Her juvenility was a time of exploration and self-discovery. (Onun gençliği keşif ve öz-keşif zamanıydı.)
  10. He looks back on his juvenility with fondness. (Onun gençliğine sevgiyle bakar.)
  11. Her juvenility was filled with adventure and excitement. (Onun gençliği macera ve heyecanla doluydu.)
  12. During my juvenility, I traveled to many different countries. (Gençliğimde birçok farklı ülkeye seyahat ettim.)
  13. Her juvenility was a time of rebellion against authority. (Onun gençliği otoriteye karşı isyan zamanıydı.)
  14. He made some lifelong friends during his juvenility. (Onun gençliğinde bazı ömür boyu arkadaşlar edindi.)
  15. During her juvenility, she struggled with anxiety and depression. (Onun gençliğinde kaygı ve depresyonla mücadele etti.)
  16. He discovered his passion for music during his juvenility. (Onun gençliğinde müziğe olan tutkusunu keşfetti.)
  17. Her juvenility was a time of experimentation and risk-taking. (Onun gençliği deneme ve risk alma zamanıydı.)
  18. During my juvenility, I played on the high school basketball team. (Gençliğimde lise basketbol takımında oynadım.)
  19. She regrets some of the choices she made during her juvenility. (Onun gençliğinde y

aptığı bazı seçimlerden pişmanlık duyuyor.)
20. His juvenility was a time of learning and growth. (Onun gençliği öğrenme ve büyüme zamanıydı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.