Cloister İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cloister İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cloister Nedir?

Cloister, genellikle manastırlarda bulunan açık bir avlu ve bu avlunun çevresindeki koridorlardan oluşan bir yapıdır. Manastırda sükunet, sessizlik ve düşünce için bir mekan olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The cloister in the monastery is a peaceful place for contemplation. (Manastırdaki kloşter düşünce için huzurlu bir yerdir.)
2. The nuns walked around the cloister in silence. (Rahibeler sessizce kloşterin etrafında yürüdüler.)
3. The cloister was surrounded by beautiful gardens. (Kloşter güzel bahçelerle çevriliydi.)
4. The monks spent hours in the cloister reading and meditating. (Keşişler, kloşterde saatlerce okuyup meditasyon yaptılar.)
5. The cloister was built in the 14th century. (Kloşter 14. yüzyılda inşa edildi.)
6. The cloister’s arches were decorated with intricate carvings. (Kloşterin kemerleri karmaşık oymalarla süslenmişti.)
7. The cloister was damaged during the war and had to be restored. (Kloşter savaş sırasında hasar gördü ve onarılması gerekti.)
8. The cloister provided a peaceful escape from the busy city. (Kloşter, hareketli şehirden sakin bir kaçış sağladı.)
9. The cloister’s courtyard was filled with beautiful flowers. (Kloşterin avlusu güzel çiçeklerle doluydu.)
10. The monks spent most of their time in the cloister praying and studying. (Keşişler çoğu zaman kloşterde dua edip çalışıyorlardı.)
11. The cloister was a quiet retreat from the noisy world outside. (Kloşter, dışarıdaki gürültülü dünyadan sessiz bir sığınaktı.)
12. The cloister’s walls were adorned with beautiful frescoes. (Kloşterin duvarları güzel fresklerle süslenmişti.)
13. The nuns gathered in the cloister for their daily prayers. (Rahibeler günlük dualar için kloşterde toplandılar.)
14. The cloister’s library contained many rare and valuable books. (Kloşterin kütüphanesi birçok nadir ve değerli kitap içeriyordu.)
15. The monks walked in silence around the cloister’s courtyard. (Keşişler kloşterin avlusunda sessizce yürüdüler.)
16. The cloister was a place of solitude and reflection. (Kloşter, yalnızlık ve düşüncenin bir mekanıydı.)
17. The nuns tended to the cloister’s gardens and flowers. (Rahibeler kloşterin bahçeleri ve çiçekleriyle ilgileniyordu.)
18. The cloister’s peaceful atmosphere was conducive to meditation and introspection. (Kloşterin huz

19. The cloister was used for quiet contemplation and prayer by the monks and nuns who lived in the monastery. (Manastırda yaşayan keşişler ve rahibeler, kloşteri sessiz düşünce ve dua için kullanıyorlardı.)
20. The cloister’s architecture was inspired by Byzantine and Romanesque styles. (Kloşterin mimarisi Bizans ve Romanesk tarzlardan esinlenmişti.)

Türkçe Anlamları:

1. kloşter – manastır içindeki sessiz ve huzurlu bir mekan
2. rahibeler sessizce kloşterin etrafında yürüdüler.
3. kloşter – güzel bahçelerle çevrili bir yapı
4. keşişler, kloşterde saatlerce okuyup meditasyon yaptılar.
5. kloşter – 14. yüzyılda inşa edilmiş
6. kloşterin kemerleri karmaşık oymalarla süslenmişti.
7. kloşter savaş sırasında hasar gördü ve onarılması gerekti.
8. kloşter – hareketli şehirden sakin bir kaçış sağlayan yer
9. kloşterin avlusu güzel çiçeklerle doluydu.
10. keşişler çoğu zaman kloşterde dua edip çalışıyorlardı.
11. kloşter – gürültülü dünyadan sessiz bir sığınak
12. kloşterin duvarları güzel fresklerle süslenmişti.
13. rahibeler günlük dualar için kloşterde toplandılar.
14. kloşterin kütüphanesi birçok nadir ve değerli kitap içeriyordu.
15. keşişler kloşterin avlusunda sessizce yürüdüler.
16. kloşter – yalnızlık ve düşüncenin bir mekanı
17. rahibeler kloşterin bahçeleri ve çiçekleriyle ilgileniyordu.
18. kloşterin huzurlu atmosferi, meditasyon ve iç gözlem yapmak için uygun bir ortamdı.
19. manastırda yaşayan keşişler ve rahibeler, kloşteri sessiz düşünce ve dua için kullanıyorlardı.
20. kloşterin mimarisi Bizans ve Romanesk tarzlardan esinlenmişti.