Jug İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jug İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jug İle İlgili Cümleler

Jug, Türkçede “testi” anlamına gelir. Bu kelime çeşitli durumlarda kullanılabilir. İşte jug kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımına dair örnekler:

1. He filled the jug with water and put it in the fridge. (O, testiyi suyla doldurdu ve buzdolabına koydu.)
2. She poured the milk from the jug into her coffee. (O, sütü testiden kahvesine döktü.)
3. The old man carried a jug of wine to the table. (Yaşlı adam masaya bir testi şarap taşıdı.)
4. The jug slipped out of her hand and shattered on the floor. (Testi elinden kaydı ve yerde parçalandı.)
5. The jug had a small crack on the bottom, so it leaked water. (Testinin altında küçük bir çatlak vardı, bu yüzden su sızdırıyordu.)
6. He filled the jug with lemonade and brought it out to the garden. (O, testiyi limonatalarıyla doldurdu ve bahçeye çıkardı.)
7. The jug was too heavy for her to lift on her own. (Testi kaldıracak kadar ağır değildi.)
8. The waiter filled the jug with ice water and placed it on the table. (Garson testiyi buzlu suyla doldurdu ve masaya koydu.)
9. He found an old jug buried in the garden and decided to use it as a flowerpot. (Bahçede gömülü eski bir testi buldu ve onu çiçek saksısı olarak kullanmaya karar verdi.)
10. She filled the jug with hot water and added some tea leaves to make a pot of tea. (O, testiyi sıcak suyla doldurdu ve çay yapmak için biraz çay yaprağı ekledi.)
11. The jug had a spout for easy pouring. (Testinin dökmesi kolay olması için bir pınarı vardı.)
12. He knocked over the jug by accident and spilled the contents all over the floor. (Tesadüfen testiyi devirdi ve içeriği tüm yere döktü.)
13. She decorated the jug with colorful paint and gave it as a gift. (O, testiyi renkli boyayla süsledi ve hediye olarak verdi.)
14. The jug was made of clay and had intricate designs carved into it. (Testi kil yapılmıştı ve üzerinde karmaşık tasarımlar oymuştu.)

15. He used the jug to water the plants in the garden. (Bahçedeki bitkileri sulamak için testiyi kullandı.)
16. The jug was filled with homemade soup and served as a delicious meal. (Testi ev yapımı çorba ile doluydu ve lezzetli bir yemek olarak servis edildi.)
17. She accidentally broke the handle off the jug while washing it. (O, yıkarken kazara testinin sapını kırdı.)
18. The jug had been passed down from generation to generation in her family. (Testi, ailesinde nesiller boyunca aktarılmıştı.)
19. He used the jug as a makeshift drum and played a beat on it with his hands. (Testiyi geçici bir davul olarak kullandı ve elleriyle üzerinde bir ritim çaldı.)
20. The jug was filled with coins he had been collecting for years. (Testi, yıllardır topladığı paralarla doluydu.)

(Türkçe anlamların altında, örnek cümleler İngilizce olarak yazılmıştır.)