Cleave İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cleave İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cleave Kelimesinin Anlamı


Cleave, İngilizce’de iki farklı anlama sahip bir fiildir. Birincisi “bölücü bir etki ile iki parçaya ayırmak” anlamına gelirken, ikincisi “sıkı sıkıya tutunmak veya bağlı kalmak” anlamını taşır.

Örnek Cümleler


Bölücü bir etki ile iki parçaya ayırmak anlamı için örnek cümleler:

  1. She used a cleaver to cleave the meat in half. (Eti iki parçaya ayırmak için bir bıçak kullandı.)
  2. The earthquake cleaved the ground in two. (Deprem yerin iki parçaya ayrılmasına neden oldu.)
  3. He cleaved the log with an axe. (Kütüğü bir balta ile ikiye böldü.)
  4. The sword cleaved through the armor. (Kılıç, zırhı ikiye böldü.)
  5. The rock cleaved the window. (Kayalar camı kırdı.)

Sıkı sıkıya tutunmak veya bağlı kalmak anlamı için örnek cümleler:

  1. I will cleave to my beliefs no matter what. (Ne olursa olsun inançlarıma bağlı kalacağım.)
  2. The lovers cleaved to each other during the storm. (Aşıklar fırtınada birbirlerine sıkı sıkıya sarıldılar.)
  3. She cleaved to her family traditions. (Ailesinin geleneklerine sıkı sıkıya bağlı kaldı.)
  4. The climbers cleaved to the cliff face. (Dağcılar uçuruma sıkı sıkıya tutundular.)
  5. He cleaved to his principles despite the pressure to change. (Değişmek için baskı altında olsa da, prensiplerine bağlı kaldı.)

Türkçe Karşılıklar:

  • bölücü bir etki ile iki parçaya ayırmak: ayırmak, bölmek, kesmek
  • sıkı sıkıya tutunmak veya bağlı kalmak: tutunmak, bağlı kalmak, sadık kalmak, bağlanmak, sarılmak

Devam Ediyor


Bölücü bir etki ile iki parçaya ayırmak anlamı için Türkçe karşılıklı örnek cümleler:

  1. Şef eti iki parçaya ayırmak için bir bıçak kullandı. (The chef used a cleaver to cleave the meat in half.)
  2. Deprem toprağı ikiye ayırdı. (The earthquake cleaved the ground in two.)
  3. O, bir balta ile kütüğü ikiye böldü. (He cleaved the log with an axe.)
  4. Kılıç zırhı ikiye ayırdı. (The sword cleaved through the armor.)
  5. Kayalar camı kırdı. (The rock cleaved the window.)

Sıkı sıkıya tutunmak veya bağlı kalmak anlamı için Türkçe karşılıklı örnek cümleler:

  1. Her ne olursa olsun inançlarıma bağlı kalacağım. (I will cleave to my beliefs no matter what.)
  2. Fırtınada aşıklar birbirlerine sıkı sıkıya sarıldılar. (The lovers cleaved to each other during the storm.)
  3. O ailesinin geleneklerine sıkı sıkıya bağlı kaldı. (She cleaved to her family traditions.)
  4. Dağcılar uçuruma sıkı sıkıya tutundular. (The climbers cleaved to the cliff face.)
  5. Değişmek için baskı altında olsa da, prensiplerine bağlı kaldı. (He cleaved to his principles despite the pressure to change.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.