Journey İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Journey İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Journey (Yolculuk) İle İlgili Cümleler

Journey kelimesi Türkçe’de “yolculuk” anlamına gelmektedir. İngilizce cümlelerde journey kelimesinin kullanımı şu şekillerde olabilir:

1. Our journey to the mountains was breathtaking. (Dağlara yaptığımız yolculuk nefes kesiciydi.)
2. Life is a journey, not a destination. (Hayat bir yolculuktur, bir varış noktası değil.)
3. We had a long and tiring journey, but it was worth it. (Uzun ve yorucu bir yolculuk yaptık ama buna değdi.)
4. The journey through the desert was challenging. (Çöldeki yolculuk zordu.)
5. She embarked on a journey to find herself. (Kendini bulmak için bir yolculuğa çıktı.)
6. The journey across the ocean was rough. (Okyanusun üzerinden yapılan yolculuk zordu.)
7. His journey to success was paved with hard work and dedication. (Başarıya giden yolculuğu, sıkı çalışma ve özveriyle doluydu.)
8. We had to make several stops during our journey. (Yolculuğumuz sırasında birkaç kez durmak zorunda kaldık.)
9. The journey to recovery was long and arduous. (İyileşme yolculuğu uzun ve zorlu oldu.)
10. She documented her journey through Europe in a journal. (Avrupa’daki yolculuğunu bir günlüğe kaydetti.)
11. The journey to enlightenment is a lifelong pursuit. (Aydınlanmaya giden yolculuk ömür boyu bir takip gerektirir.)
12. The journey to becoming a doctor is a challenging one. (Doktor olmaya giden yolculuk zorlu bir süreçtir.)
13. The journey to forgiveness begins with self-reflection. (Başkalarını affetmeye giden yolculuk, öz yansıma ile başlar.)
14. The journey to parenthood is a rewarding one. (Ebeveyn olma yolculuğu ödüllendiricidir.)
15. He reflected on his journey thus far and realized how far he had come. (Şimdiye kadar yaptığı yolculuğu düşündü ve ne kadar ilerlediğinin farkına vardı.)
16. The journey to the top of the mountain was challenging but worth it for the stunning views. (Dağın zirvesine ulaşmak için zorlu bir yolculuk gerekti ama muhteşem manzaralar için buna değdi.)
17. The journey to self-discovery is a personal one. (Kendini keşfetme yolculuğu kişisel bir yoldur.)
18. The journey to success is not always a straight path. (Başarıya giden yolculuk her zaman düz bir yol değildir.)
19. The journey to recovery requires patience and perseverance. (İyileşme yolculuğu sabır ve azim gerektirir.)
20. The journey to understanding oneself is a lifelong endeavor. (Kendini anlama yolculuğu ö

mür boyu bir çaba gerektirir.)