Jangle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jangle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Jangle İle İlgili Cümleler

Jangle, Türkçe dilinde “tınlamak, çınlamak” anlamına gelmektedir. Aşağıda jangle kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulabilirsiniz.

  1. The keys jangled in her pocket as she walked down the street. (Anahtarları cebinde jingle yaparak sokağın aşağısına yürüdü.)
  2. The wind chimes jangled in the breeze. (Rüzgar çanları esintide jingle yaparak çınladı.)
  3. He jangled his coins in his hand. (Elindeki paraları jingle yaparak salladı.)
  4. The tambourine jangled as she danced. (Dans ederken zilin tınısı çınladı.)
  5. The alarm clock jangled loudly, waking her up. (Alarm saati yüksek sesle çınladı ve onu uyandırdı.)
  6. The keys jangled as she threw them on the table. (Masaya attığında anahtarlar çınladı.)
  7. The broken guitar strings jangled unpleasantly. (Kırık gitar telleri hoş olmayan bir şekilde çınladı.)
  8. The bells on the cat’s collar jangled as she walked. (Kedinin tasma çanları yürürken jingle yaparak çınladı.)
  9. He jangled his car keys in front of her. (Onun önünde arabasının anahtarlarını jingle yaparak salladı.)
  10. The coins in the vending machine jangled as they dropped into the tray. (Atıştırmalık otomatındaki paralar tepsinin içine düşerken jingle yaparak çınladı.)
  11. The cowbell jangled as the cow grazed in the field. (İnek tarlada otlayarak çıngırak çanının tınısını çıkardı.)
  12. She jangled the bracelets on her wrist as she spoke. (Konuşurken bileğindeki bilezikleri jingle yaparak çınlattı.)
  13. The bells on the horse’s harness jangled as it galloped. (Atın koşarken taktığı çanlar jingle yaparak çınladı.)
  14. The keys jangled in his pocket as he searched for the right one. (Doğru anahtarı ararken cebindeki anahtarlar jingle yaparak çınladı.)
  15. The wind jangled the wind chimes outside her window. (Rüzgar onun penceresinin dışındaki rüzgar çanlarını jingle yaparak çınlattı.)
  16. The tambourine jangled along with the music. (Müzikle birlikte tamburin çınladı.)
  17. The keys jangled as she locked the door. (Kapıyı kilitleyince anahtarlar jingle yaparak çınladı.)
  18. The coins in the donation box jangled as people dropped them in. (Bağış kutusundaki paralar insanlar düşürdükçe jingle yaparak çınladı.)
  19. The jangling of the cowbells echoed through the valley. (İneklerin çıngır

ak çanlarının tınısı vadiden yankılandı.)
20. The jangling of the tambourines added to the festive atmosphere. (Tamburların çınlaması kutlama atmosferine katkıda bulundu.)

(Türkçe Çevirileri Bold ve Mavi renkte yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.