Stabilize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stabilize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stabilize

Stabilize kelimesi Türkçe’de “sabit hale getirmek” veya “dengede tutmak” anlamına gelir. Bu kelime, bir şeyin hareketsiz hale getirilmesi veya sarsıntıyı önlemek için bir şeyin dengelenmesiyle ilgilidir.

Örnek cümleler:

  1. The doctor stabilized the patient’s condition. (Doktor, hastanın durumunu stabil hale getirdi.)
  2. The government is trying to stabilize the economy. (Hükümet, ekonomiyi stabilize etmeye çalışıyor.)
  3. The pilot managed to stabilize the airplane before it crashed. (Pilot, uçağın düşmeden önce stabilize etmeyi başardı.)
  4. The company is trying to stabilize its finances. (Şirket, finansal durumunu stabilize etmeye çalışıyor.)
  5. The construction crew stabilized the building’s foundation. (İnşaat ekibi, binanın temelini stabilize etti.)
  6. The medication helped to stabilize the patient’s blood pressure. (İlaç, hastanın kan basıncını stabilize etmeye yardımcı oldu.)
  7. The government took measures to stabilize the political situation. (Hükümet, siyasi durumu stabilize etmek için önlemler aldı.)
  8. The weights helped to stabilize the tent in the wind. (Ağırlıklar, çadırı rüzgara karşı stabilize etmeye yardımcı oldu.)
  9. The therapist helped the patient to stabilize their emotions. (Terapist, hastanın duygularını stabilize etmelerine yardımcı oldu.)
  10. The farmer used fertilizers to stabilize the soil. (Çiftçi, toprağı stabilize etmek için gübre kullandı.)
  11. The earthquake caused the building to shake, but it eventually stabilized. (Deprem, binanın sallanmasına neden oldu ancak sonunda stabilize oldu.)
  12. The government is trying to stabilize the currency exchange rate. (Hükümet, döviz kuru seviyesini stabilize etmeye çalışıyor.)
  13. The nurse stabilized the patient’s breathing by administering oxygen. (Hemşire, oksijen vererek hastanın solunumunu stabilize etti.)
  14. The boat was stabilized by adjusting the ballast. (Tekne, balast ayarlanarak stabilize edildi.)
  15. The contractor used braces to stabilize the wall. (Müteahhit, duvarı stabilize etmek için kısımlar kullandı.)
  16. The medication helped to stabilize the patient’s mood swings. (İlaç, hastanın ruh hallerini stabilize etmeye yardımcı oldu.)
  17. The government implemented policies to stabilize the housing market. (Hükümet, konut piyasasını stabilize etmek için politikalar uyguladı.)
  18. The surgeon stabilized the patient’s broken bones with metal rods. (Cerrah, hastanın kırık kemiklerini metal çubuklarla stabilize etti.)
  19. The financial advisor recommended diversifying the investment portfolio to stabilize returns. (Mali danışman, getirileri stabilize etmek için yatırım portföyünü çeşitlendirmeyi önerdi.)
  20. The gymn

astics coach taught the athletes techniques to stabilize their balance. (Jimnastik antrenörü, sporculara dengeyi stabilize etme teknikleri öğretti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.