İvory İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İvory İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İvory Nedir?


İvory, fil ve diğer bazı hayvanların dişlerinde ve fildişi olarak adlandırılan sert, beyaz ve parlak bir maddeye verilen isimdir.

Örnek Cümleler:


1. The illegal trade of ivory is a serious problem for conservation efforts. (İvory’nin yasadışı ticareti, koruma çabaları için ciddi bir sorundur.)
2. She wears an ivory necklace with her wedding dress. (Düğün elbisesiyle birlikte bir fildişi kolye takıyor.)
3. The piano keys were made of ivory. (Piyano tuşları fildişi yapılmıştı.)
4. The ivory tower was a symbol of intellectual isolation. (Fildişi kule, entelektüel izolasyonun bir sembolüydü.)
5. The carving on the ivory figurine was exquisite. (Fildişi figürün üzerindeki oyma işlemesi muhteşemdi.)
6. The sale of ivory is banned in many countries. (Fildişi satışı birçok ülkede yasaktır.)
7. The ivory tusks were seized by customs officials. (Fildişi fil dişleri gümrük görevlileri tarafından ele geçirildi.)
8. The museum had an impressive collection of ivory artifacts. (Müzenin etkileyici bir fildişi eser koleksiyonu vardı.)
9. The ivory tower mentality can lead to a lack of understanding of real-world problems. (Fildişi kule zihniyeti, gerçek dünya problemlerine anlayış eksikliğine yol açabilir.)
10. She inherited a beautiful ivory fan from her grandmother. (Büyükannesinden güzel bir fildişi yelpaze miras aldı.)
11. The ivory trade has contributed to the decline in elephant populations. (Fildişi ticareti, fil popülasyonlarının azalmasına katkıda bulunmuştur.)
12. The ivory handle of the knife was intricately carved. (Bıçağın fildişi sapı karmaşık bir şekilde oyulmuştu.)
13. The ivory tower can create a sense of detachment from reality. (Fildişi kule gerçeklikten kopuk bir his yaratabilir.)
14. The ivory statue was a masterpiece of ancient art. (Fildişi heykel, antik sanatın bir başyapıtıydı.)
15. The ivory trade has been illegal since the 1980s. (Fildişi ticareti 1980’lerden beri yasadışıdır.)
16. She wore a dress with ivory lace trim. (Fildişi dantel detaylı bir elbise giydi.)
17. The ivory carvings on the piano were incredibly detailed. (Piyano üzerindeki fildişi oymaları inanılmaz derecede detaylıydı.)
18. The ivory key on the antique watch was chipped. (Antika saatteki fildişi anahtar çatlamıştı.)
19. The ivory market has driven some elephant populations to the brink of extinction. (Fildişi piyasası, bazı

fil popülasyonlarını nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı.)
20. The use of ivory in jewelry and decorations has led to the killing of thousands of elephants each year. (Takı ve süslemelerde fildişi kullanımı, her yıl binlerce filin öldürülmesine neden oldu.)


1. Yasa dışı fildişi ticareti, koruma çabaları için ciddi bir sorundur.
2. Düğün elbisesiyle birlikte bir fildişi kolye takıyor.
3. Piyano tuşları fildişi yapılmıştı.
4. Fildişi kule, entelektüel izolasyonun bir sembolüydü.
5. Fildişi figürün üzerindeki oyma işlemesi muhteşemdi.
6. Birçok ülkede fildişi satışı yasaklanmıştır.
7. Fildişi fil dişleri gümrük görevlileri tarafından ele geçirildi.
8. Müzenin etkileyici bir fildişi eser koleksiyonu vardı.
9. Fildişi kule zihniyeti, gerçek dünya problemlerine anlayış eksikliğine yol açabilir.
10. Büyükannesinden güzel bir fildişi yelpaze miras aldı.
11. Fildişi ticareti, fil popülasyonlarının azalmasına katkıda bulunmuştur.
12. Bıçağın fildişi sapı karmaşık bir şekilde oyulmuştu.
13. Fildişi kule gerçeklikten kopuk bir his yaratabilir.
14. Fildişi heykel, antik sanatın bir başyapıtıydı.
15. Fildişi ticareti 1980’lerden beri yasadışıdır.
16. Fildişi dantel detaylı bir elbise giydi.
17. Piyano üzerindeki fildişi oymaları inanılmaz derecede detaylıydı.
18. Antika saatteki fildişi anahtar çatlamıştı.
19. Fildişi piyasası, bazı fil popülasyonlarını nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı.
20. Takı ve süslemelerde fildişi kullanımı, her yıl binlerce filin öldürülmesine neden oldu.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.