İnvestigator İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnvestigator İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Investigator Nedir?

Investigator kelimesi Türkçe’de “araştırmacı” veya “soruşturmacı” anlamına gelir. Bir suç veya olayı araştırmak için görevlendirilen kişidir.

Örnek Cümleler:

  1. The investigator found new evidence in the case. (Araştırmacı, davada yeni kanıtlar buldu.)
  2. The investigator questioned several witnesses about the incident. (Araştırmacı, olay hakkında birkaç tanığın ifadesini sorguladı.)
  3. The investigator discovered a pattern in the suspect’s behavior. (Araştırmacı, şüphelinin davranışındaki bir desen keşfetti.)
  4. The investigator spent months gathering information for the report. (Araştırmacı, rapor için bilgi toplamak için aylar harcadı.)
  5. The investigator carefully examined the crime scene for any clues. (Araştırmacı, herhangi bir ipucu için suç mahallini dikkatlice inceledi.)
  6. The investigator consulted with forensic experts to analyze the evidence. (Araştırmacı, kanıtları analiz etmek için adli uzmanlarla danıştı.)
  7. The investigator was able to identify the suspect through DNA analysis. (Araştırmacı, DNA analizi sayesinde şüpheliyi tespit edebildi.)
  8. The investigator suspected that the suspect had an accomplice. (Araştırmacı, şüphelinin bir yardımcısı olduğundan şüphelendi.)
  9. The investigator interviewed the victim to gather more information about the crime. (Araştırmacı, suç hakkında daha fazla bilgi toplamak için mağduru sorguladı.)
  10. The investigator requested surveillance footage from nearby cameras. (Araştırmacı, yakındaki kameralardan gözetim görüntüleri istedi.)
  11. The investigator worked closely with the police department on the case. (Araştırmacı, davada polis departmanıyla yakın bir şekilde çalıştı.)
  12. The investigator’s report was instrumental in securing a conviction. (Araştırmacının raporu, bir mahkumiyetin sağlanmasında etkili oldu.)
  13. The investigator followed up on a lead that led to the suspect’s arrest. (Araştırmacı, şüphelinin tutuklanmasına yol açan bir ipucunu takip etti.)
  14. The investigator was able to piece together the events leading up to the crime. (Araştırmacı, suça yol açan olayları bir araya getirebildi.)
  15. The investigator was praised for their thorough investigation of the case. (Araştırmacı, davayı kapsamlı bir şekilde araştırdığı için övüldü.)
  16. The investigator submitted their findings to the prosecutor’s office. (Araştırmacı, bulgularını savcılık ofisine sundu.)
  17. The investigator’s testimony was crucial in the trial. (Araştırmacının tanıklığı, duruşmada hayati önem taşıd
  1. The investigator reviewed the suspect’s phone records to gather evidence. (Araştırmacı, delil toplamak için şüphelinin telefon kayıtlarını inceledi.)
  2. The investigator’s report provided valuable insights into the motive behind the crime. (Araştırmacının raporu, suçun nedeni hakkında değerli görüşler sağladı.)
  3. The investigator remained impartial throughout the investigation. (Araştırmacı, soruşturma boyunca tarafsız kaldı.)

(Türkçe Karşılıkları)

  1. Araştırmacı, davada yeni kanıtlar buldu.
  2. Araştırmacı, olay hakkında birkaç tanığın ifadesini sorguladı.
  3. Araştırmacı, şüphelinin davranışındaki bir desen keşfetti.
  4. Araştırmacı, rapor için bilgi toplamak için aylar harcadı.
  5. Araştırmacı, herhangi bir ipucu için suç mahallini dikkatlice inceledi.
  6. Araştırmacı, kanıtları analiz etmek için adli uzmanlarla danıştı.
  7. Araştırmacı, DNA analizi sayesinde şüpheliyi tespit edebildi.
  8. Araştırmacı, şüphelinin bir yardımcısı olduğundan şüphelendi.
  9. Araştırmacı, suç hakkında daha fazla bilgi toplamak için mağduru sorguladı.
  10. Araştırmacı, yakındaki kameralardan gözetim görüntüleri istedi.
  11. Araştırmacı, davada polis departmanıyla yakın bir şekilde çalıştı.
  12. Araştırmacının raporu, bir mahkumiyetin sağlanmasında etkili oldu.
  13. Araştırmacı, şüphelinin tutuklanmasına yol açan bir ipucunu takip etti.
  14. Araştırmacı, suça yol açan olayları bir araya getirebildi.
  15. Araştırmacı, davayı kapsamlı bir şekilde araştırdığı için övüldü.
  16. Araştırmacı, bulgularını savcılık ofisine sundu.
  17. Araştırmacının tanıklığı, duruşmada hayati önem taşıdı.
  18. Araştırmacı, delil toplamak için şüphelinin telefon kayıtlarını inceledi.
  19. Araştırmacının raporu, suçun nedeni hakkında değerli görüşler sağladı.
  20. Araştırmacı, soruşturma boyunca tarafsız kaldı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.