İnterrupt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnterrupt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Interrupt

Interrupt, bir işlem ya da programın normal akışını kesintiye uğratan ve öncelikli olarak ele alınması gereken bir işlemdir.

  1. My concentration was interrupted by a loud noise. (Konsantrasyonum yüksek bir sesten dolayı kesintiye uğradı.)
  2. The teacher interrupted the student’s presentation to ask a question. (Öğretmen, öğrencinin sunumunu keserek bir soru sordu.)
  3. The meeting was interrupted by a fire drill. (Toplantı, yangın tatbikatı nedeniyle kesintiye uğradı.)
  4. She interrupted me before I could finish my sentence. (Cümlemi bitirmeden önce beni kesip söze girdi.)
  5. The phone call interrupted our conversation. (Telefon görüşmesi konuşmamızı kesintiye uğrattı.)
  6. The power outage interrupted the live broadcast. (Elektrik kesintisi canlı yayını kesintiye uğrattı.)
  7. The baby’s crying interrupted my sleep. (Bebeğin ağlaması uyku düzenimi kesintiye uğrattı.)
  8. The flight was interrupted due to bad weather. (Kötü hava koşulları nedeniyle uçuş kesintiye uğradı.)
  9. The emergency alarm interrupted the silence of the library. (Acil durum alarmı kütüphanenin sessizliğini kesintiye uğrattı.)
  10. He had to interrupt his studies to take care of his sick mother. (Hasta annesine bakmak için çalışmalarını kesmek zorunda kaldı.)
  11. The comedian was interrupted by a heckler in the audience. (Komedyen, izleyicilerden biri tarafından sözü kesildi.)
  12. The game was interrupted by a technical difficulty. (Oyun teknik bir aksaklık nedeniyle kesintiye uğradı.)
  13. The construction noise interrupted my work from home. (İnşaat gürültüsü evden çalışma düzenimi kesintiye uğrattı.)
  14. The song was interrupted by a phone call. (Şarkı, bir telefon görüşmesiyle kesintiye uğradı.)
  15. The movie was interrupted by an unexpected power outage. (Beklenmedik bir elektrik kesintisi filmi kesintiye uğrattı.)
  16. She interrupted her own thoughts with a sudden outburst of laughter. (Aniden kahkahalarla gülmeye başlayarak kendi düşüncelerini kesintiye uğrattı.)
  17. The bus ride was interrupted by a flat tire. (Düz bir lastik nedeniyle otobüs yolculuğu kesintiye uğradı.)
  18. The quiet of the forest was interrupted by a passing plane. (Orman sessizliği, geçen bir uçak tarafından kesintiye uğradı.)
  19. The radio broadcast was interrupted by a breaking news announcement. (Radyo yayını, bir flaş haber duyurusu nedeniyle kesintiye uğradı.)
  20. She had to interrupt her workout to take an important phone call. (Ö

nemli bir telefon görüşmesi yapmak için egzersizini kesmek zorunda kaldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.