İnterrupt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Interrupt
Interrupt, bir işlem ya da programın normal akışını kesintiye uğratan ve öncelikli olarak ele alınması gereken bir işlemdir.
- My concentration was interrupted by a loud noise. (Konsantrasyonum yüksek bir sesten dolayı kesintiye uğradı.)
- The teacher interrupted the student’s presentation to ask a question. (Öğretmen, öğrencinin sunumunu keserek bir soru sordu.)
- The meeting was interrupted by a fire drill. (Toplantı, yangın tatbikatı nedeniyle kesintiye uğradı.)
- She interrupted me before I could finish my sentence. (Cümlemi bitirmeden önce beni kesip söze girdi.)
- The phone call interrupted our conversation. (Telefon görüşmesi konuşmamızı kesintiye uğrattı.)
- The power outage interrupted the live broadcast. (Elektrik kesintisi canlı yayını kesintiye uğrattı.)
- The baby’s crying interrupted my sleep. (Bebeğin ağlaması uyku düzenimi kesintiye uğrattı.)
- The flight was interrupted due to bad weather. (Kötü hava koşulları nedeniyle uçuş kesintiye uğradı.)
- The emergency alarm interrupted the silence of the library. (Acil durum alarmı kütüphanenin sessizliğini kesintiye uğrattı.)
- He had to interrupt his studies to take care of his sick mother. (Hasta annesine bakmak için çalışmalarını kesmek zorunda kaldı.)
- The comedian was interrupted by a heckler in the audience. (Komedyen, izleyicilerden biri tarafından sözü kesildi.)
- The game was interrupted by a technical difficulty. (Oyun teknik bir aksaklık nedeniyle kesintiye uğradı.)
- The construction noise interrupted my work from home. (İnşaat gürültüsü evden çalışma düzenimi kesintiye uğrattı.)
- The song was interrupted by a phone call. (Şarkı, bir telefon görüşmesiyle kesintiye uğradı.)
- The movie was interrupted by an unexpected power outage. (Beklenmedik bir elektrik kesintisi filmi kesintiye uğrattı.)
- She interrupted her own thoughts with a sudden outburst of laughter. (Aniden kahkahalarla gülmeye başlayarak kendi düşüncelerini kesintiye uğrattı.)
- The bus ride was interrupted by a flat tire. (Düz bir lastik nedeniyle otobüs yolculuğu kesintiye uğradı.)
- The quiet of the forest was interrupted by a passing plane. (Orman sessizliği, geçen bir uçak tarafından kesintiye uğradı.)
- The radio broadcast was interrupted by a breaking news announcement. (Radyo yayını, bir flaş haber duyurusu nedeniyle kesintiye uğradı.)
- She had to interrupt her workout to take an important phone call. (Ö
nemli bir telefon görüşmesi yapmak için egzersizini kesmek zorunda kaldı.)
Hemen Yorum Yaz