Cap İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cap İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Cap İle İlgili Cümleler

Cap, bir şeyin üstünü örtmek veya kapatmak için kullanılan bir nesnedir.

1. I put a cap on the bottle to keep the soda from going flat. (Sodayı gazlı tutmak için şişenin üstüne kapak taktım.)
2. The baseball player wore a cap to shield his eyes from the sun. (Beyzbol oyuncusu güneşten gözlerini korumak için şapka taktı.)
3. The students wore graduation caps during the ceremony. (Öğrenciler törende mezuniyet şapkaları taktılar.)
4. I lost my cap in the wind. (Rüzgarda şapkamı kaybettim.)
5. The chef put a cap on the pot to prevent the soup from boiling over. (Aşçı çorbanın taşmasını önlemek için tencerenin üstüne kapak koydu.)
6. The captain of the ship wore a cap with a badge on it. (Geminin kaptanı rozetli bir şapka taktı.)
7. I bought a baseball cap with my favorite team’s logo on it. (En sevdiğim takımın logosuyla bir beyzbol şapkası aldım.)
8. The toothpaste cap was difficult to open. (Diş macunu kapağı açmak zordu.)
9. The police officer put a cap on his pen to keep it from leaking in his pocket. (Polis memuru kaleminin cepte sızmasını önlemek için kapağı taktı.)
10. The baby’s bottle had a cap that kept the formula fresh. (Bebeğin biberonu formülün taze kalmasını sağlayan bir kapakla kaplıydı.)
11. The workers put on hard caps before entering the construction site. (İnşaat alanına girmeden önce işçiler sert şapkalarını taktılar.)
12. The swimmer wore a cap to make him more streamlined in the water. (Yüzücü suya daha akıcı hale gelmek için şapka taktı.)
13. The soldier’s helmet had a cap that protected his head from bullets. (Askerin kaskı kafasını mermilere karşı koruyan bir kapakla kaplıydı.)
14. I twisted the cap off the bottle and took a sip. (Şişenin kapağını çevirdim ve bir yudum aldım.)
15. The bottle had a cap that snapped shut to keep the contents fresh. (Şişenin içeriğini taze tutmak için kapak kapatılabilir bir şekildeydi.)
16. The gas tank had a cap that had to be removed before filling it up. (Benzin deposunun doldurulmadan önce çıkarılması gereken bir kapağı vardı.)
17. The nurse put a cap on the patient’s head before the surgery. (Hemşire ameliyattan önce hastanın kafasına kapak taktı.)
18. The bottle cap was too tight to open without a bottle opener. (Şişe kapağı şişe açacağı olmadan açmak için çok sıktı.)
19. The painter wore a cap to keep paint out of his hair.

20. The champion wore a golden cap as a symbol of his victory. (Şampiyon zaferinin bir sembolü olarak altın renkli bir şapka taktı.)

(Türkçe çeviriler kalın yazılmamıştır.)