İntentionally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İntentionally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İntentionally (Kasti Olarak)

İntentionally, bir eylemi kasıtlı olarak yapmak anlamına gelir. Burada kasıt, kişinin bilinçli bir şekilde hareket etmesidir.

Örnek cümleler:

  1. She intentionally left her phone at home so she could have some peace and quiet. (O, kasti olarak telefonunu evde bıraktı, böylece biraz huzur ve sessizlik elde edebilirdi.)
  2. He intentionally ignored her calls because he was upset with her. (O, onunla kızgın olduğu için onun aramalarını kasti olarak görmezden geldi.)
  3. The company intentionally misled customers with false advertising. (Şirket, yanıltıcı reklamlarla müşterileri kasti olarak yanılttı.)
  4. The student intentionally plagiarized her essay. (Öğrenci, kasti olarak makalesini çaldı.)
  5. He intentionally provoked his opponent to get a reaction. (O, tepki almak için rakibini kasti olarak provoke etti.)
  6. The artist intentionally left the painting unfinished. (Sanatçı, tablosunu kasti olarak bitirmeden bıraktı.)
  7. The suspect intentionally misled the police during questioning. (Şüpheli, sorgulama sırasında polisi kasti olarak yanılttı.)
  8. She intentionally broke the vase to get back at her sister. (O, kız kardeşine intikam almak için kasti olarak vazoyu kırdı.)
  9. The coach intentionally kept his star player out of the game to rest him. (Antrenör, yıldız oyuncusunu dinlendirmek için kasti olarak oyundan çıkardı.)
  10. The politician intentionally avoided answering the question. (Politikacı, soruya cevap vermekten kasti olarak kaçındı.)
  11. He intentionally delayed his report to gain more time. (O, daha fazla zaman kazanmak için raporunu kasti olarak geciktirdi.)
  12. She intentionally dressed provocatively to get attention. (O, dikkat çekmek için kasti olarak provokatif giyindi.)
  13. The driver intentionally ran the red light. (Sürücü, kasti olarak kırmızı ışıkta geçti.)
  14. The teacher intentionally gave the difficult assignment to challenge her students. (Öğretmen, öğrencilerini zorlamak için kasti olarak zor bir ödev verdi.)
  15. The chef intentionally added extra spices to the dish. (Aşçı, yemeğe kasti olarak ekstra baharatlar kattı.)
  16. The criminal intentionally tampered with the evidence. (Suçlu, kanıtları kasti olarak değiştirdi.)
  17. She intentionally insulted her coworker to make herself feel superior. (O, kendini üstün hissetmek için kasti olarak iş arkadaşına hakaret etti.)
  18. The journalist intentionally misrepresented the facts in his article. (Gazeteci, makalesinde gerçekleri kasti olarak yanılttı.)
  19. He intentionally skipped the meeting to avoid confrontation. (O, çatışmadan kaçınmak için toplantıya kasti olarak katılmadı.)
  20. The parents intentionally sheltered their

children from the truth about their family’s financial situation. (Ebeveynler, ailelerinin mali durumu hakkındaki gerçekleri çocuklarından kasti olarak sakladılar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.