İntake İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İntake İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Intake Nedir?

Intake, bir kişinin veya organizmanın alınan besin veya sıvı miktarıdır. Aynı zamanda bir aracın motoruna alınan hava veya yakıt miktarı gibi anlamları da vardır.

Örnek Cümleler:

  1. I need to control my daily calorie intake to lose weight. (Günlük kalori alımımı kontrol etmeliyim kilo vermek için.)
  2. The car’s intake valve is not working properly. (Aracın emme valfi düzgün çalışmıyor.)
  3. The athlete increased his protein intake to build more muscle. (Sporcu daha fazla kas yapmak için protein alımını artırdı.)
  4. The doctor advised me to decrease my salt intake for my high blood pressure. (Doktor, yüksek tansiyonum için tuz alımımı azaltmamı önerdi.)
  5. The plane’s intake system filters out any debris in the air. (Uçağın emme sistemi havadaki herhangi bir engele karşı filtrelenir.)
  6. My daily water intake is two liters. (Günlük su tüketimim iki litre.)
  7. The company is looking for ways to increase its intake of new clients. (Şirket, yeni müşteri kazanımını artırmak için yollar arıyor.)
  8. The child’s iron intake was low, so the doctor recommended supplements. (Çocuğun demir alımı düşüktü, bu nedenle doktor takviye önerdi.)
  9. The engine’s intake manifold was clogged with debris. (Motorun emme manifoldu, enkazla tıkanmıştı.)
  10. The nutritionist suggested increasing intake of leafy greens for better digestion. (Beslenme uzmanı, daha iyi sindirim için yapraklı yeşilliklerin alımını artırmayı önerdi.)
  11. The factory’s intake of raw materials decreased due to the shortage of supplies. (Fabrikanın ham madde alımı, malzeme kıtlığı nedeniyle azaldı.)
  12. The car’s intake system has a performance air filter for better efficiency. (Aracın emme sistemi, daha iyi verimlilik için performans hava filtresi içerir.)
  13. The hospital’s intake department is responsible for admitting patients. (Hastanenin kayıt bölümü, hastaların kabulünden sorumludur.)
  14. The athlete was advised to increase his carbohydrate intake before the race. (Sporcu, yarıştan önce karbonhidrat alımını artırması tavsiye edildi.)
  15. The school’s intake of new students has increased this year. (Okulun bu yıl yeni öğrenci alımı arttı.)
  16. The doctor recommended reducing caffeine intake to improve sleep. (Doktor, uyku kalitesini artırmak için kafein alımını azaltmayı önerdi.)
  17. The car’s intake system can be modified to improve horsepower. (Aracın emme sistemi, beygir gücünü artırmak için değiştirilebilir.)
  18. The patient’s alcohol intake was monitored closely during the detoxification

process. (Detoksifikasyon sürecinde hastanın alkol alımı yakından takip edildi.)
19. The city’s water treatment plant has a high intake capacity to supply clean water to residents. (Şehrin su arıtma tesisi, temiz su sağlamak için yüksek alım kapasitesine sahiptir.)

  1. The nutrition label on the package shows the recommended daily intake of vitamins and minerals. (Paketin besin etiketi, önerilen günlük vitamin ve mineral alımını gösterir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.