İnquiry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnquiry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnquiry

İnquiry, soruşturma ya da araştırma anlamına gelir.

1. I would like to make an inquiry about your product. (Ürününüzle ilgili bir soruşturma yapmak istiyorum.)
2. The police launched an inquiry into the incident. (Polis olayla ilgili bir soruşturma başlattı.)
3. Our company received a lot of inquiries after our advertisement was published. (Reklamımız yayınlandıktan sonra şirketimize birçok soruşturma geldi.)
4. The professor’s inquiry into the topic led to some groundbreaking discoveries. (Profesörün konuyla ilgili araştırması bazı çığır açan keşiflere yol açtı.)
5. We will respond to your inquiry as soon as possible. (Sorunuzu en kısa sürede cevaplayacağız.)
6. The government launched an inquiry into the safety of the new vaccine. (Hükümet yeni aşının güvenliğiyle ilgili bir soruşturma başlattı.)
7. The committee conducted an inquiry into the allegations of corruption. (Komite yolsuzluk iddialarıyla ilgili bir soruşturma yürüttü.)
8. The book is an inquiry into the origins of the universe. (Kitap, evrenin kökenleriyle ilgili bir araştırmadır.)
9. The journalist’s inquiry revealed some shocking truths about the company. (Gazetecinin soruşturması şirketle ilgili bazı şok edici gerçekleri ortaya çıkardı.)
10. The court ordered an inquiry into the judge’s behavior. (Mahkeme, hakimin davranışlarıyla ilgili bir soruşturma emri verdi.)
11. The company’s inquiry into the complaint showed that it was unfounded. (Şirketin şikayetle ilgili soruşturması, şikayetin temelsiz olduğunu gösterdi.)
12. The university conducted an inquiry into the plagiarism allegations against the student. (Üniversite, öğrenciye yönelik alıntı iddialarıyla ilgili bir soruşturma yürüttü.)
13. The government commissioned an inquiry into the effectiveness of the new policy. (Hükümet, yeni politikanın etkililiğiyle ilgili bir soruşturma talep etti.)
14. The inquiry concluded that the accident was caused by human error. (Soruşturma, kazanın insan hatası nedeniyle meydana geldiğine sonuçlandı.)
15. The journalist’s inquiry led to the resignation of the minister. (Gazetecinin soruşturması bakanın istifasına yol açtı.)
16. The company conducted an inquiry into the customer’s complaint and offered a refund. (Şirket, müşterinin şikayetiyle ilgili bir soruşturma yürüttü ve geri ödeme teklif etti.)
17. The inquiry found that the company had violated several regulations. (Soruşturma, şirketin birkaç düzenlemeyi ihlal ettiğini buldu.)
18. The university conducted an inquiry into the student’s allegations of discrimination. (Üniversite

, öğrencinin ayrımcılık iddialarıyla ilgili bir soruşturma yürüttü.)
19. The government’s inquiry into the environmental impact of the project caused delays. (Hükümetin proje’nin çevresel etkisiyle ilgili soruşturması gecikmelere neden oldu.)

20. The inquiry panel was made up of experts in the field. (Soruşturma paneli, alanda uzman olan kişilerden oluştu.)