İnoperative İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnoperative İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnoperative Nedir?

İnoperative, bir şeyin işlevsiz ya da işe yaramaz olması anlamına gelir.

---

1. My car is currently inoperative because the battery is dead. (Arabam şu anda işe yaramaz çünkü bataryası ölü.)
2. The elevator was inoperative, so we had to take the stairs. (Asansör işlevsizdi, bu yüzden merdivenleri kullanmak zorunda kaldık.)
3. The old computer is inoperative and needs to be replaced. (Eski bilgisayar işlevsiz ve değiştirilmeli.)
4. The air conditioning unit is inoperative and needs to be repaired. (Klima ünitesi işlevsiz ve tamir edilmeli.)
5. The machine has been sitting in the warehouse for years and is now inoperative. (Makine yıllardır depoda duruyor ve şimdi işlevsiz.)
6. The remote control for the TV is inoperative and needs new batteries. (TV için uzaktan kumanda işlevsiz ve yeni pillere ihtiyaç duyuyor.)
7. The fountain in the park is inoperative and needs to be fixed. (Parktaki çeşme işlevsiz ve tamir edilmeli.)
8. The printer is inoperative and we need to find a way to get it working again. (Yazıcı işlevsiz ve yeniden çalışması için bir yol bulmamız gerekiyor.)
9. The heater in the office is inoperative and it’s freezing in here. (Ofisteki ısıtıcı işlevsiz ve burada donuyoruz.)
10. The ATM was inoperative, so I had to go to a different bank to get cash. (ATM işlevsizdi, bu yüzden nakit para almak için farklı bir bankaya gitmek zorunda kaldım.)
11. The clock on the wall is inoperative and needs to be replaced. (Duvar saati işlevsiz ve değiştirilmeli.)
12. The security system at the store is inoperative and needs to be fixed. (Mağazadaki güvenlik sistemi işlevsiz ve tamir edilmeli.)
13. The dishwasher is inoperative and we have to wash the dishes by hand. (Bulaşık makinesi işlevsiz ve bulaşıkları elde yıkamak zorundayız.)
14. The generator is inoperative and we don’t have any power. (Jeneratör işlevsiz ve hiç elektrik yok.)
15. The sprinkler system is inoperative and the lawn is dying. (Sulama sistemi işlevsiz ve çimler ölüyor.)
16. The oven is inoperative and we can’t cook dinner. (Fırın işlevsiz ve yemek yapamıyoruz.)
17. The escalator is inoperative and we have to take the stairs. (Yürüyen merdiven işlevsiz ve merdivenleri kullanmak zorundayız.)
18. The DVD player is inoperative and we can’t watch our movie. (DVD oynatıcı işlevsiz ve filimimizi izleyemiyoruz.)
19. The car’s airbags are inoperative and need to be fixed before we can drive it again. (Arabanın hava yastıkları işlevsiz

ve tekrar sürüş yapabilmemiz için tamir edilmeleri gerekiyor.)
20. The gym equipment is inoperative and we can’t work out. (Spor salonu ekipmanları işlevsiz ve antrenman yapamıyoruz.)