Bungalow İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bungalow İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Bungalow Nedir?

Bungalow, genellikle tek katlı, ahşap veya tuğla yapılı, geniş bir verandası olan, genellikle bir çatı altında yaşayan bir aile için tasarlanmış bir evdir.

Örnek Cümleler:

1. My grandparents live in a beautiful bungalow by the beach. (Büyükannem ve büyükbabam plajın yakınında güzel bir bungalovda yaşıyorlar.)
2. We rented a bungalow for our vacation in Bali. (Bali tatilimiz için bir bungalov kiraladık.)
3. The resort had a variety of bungalows to choose from. (Tatil köyü, seçebileceğiniz çeşitli bungalovlar sunuyordu.)
4. The bungalow was surrounded by palm trees and lush greenery. (Bungalov palmiye ağaçları ve yeşilliklerle çevriliydi.)
5. The bungalow had a cozy fireplace for chilly nights. (Bungalovun soğuk geceler için sıcak şömineyi vardı.)
6. The bungalow had a stunning view of the mountains. (Bungalovun dağlara muhteşem bir manzarası vardı.)
7. We enjoyed our morning coffee on the bungalow’s veranda. (Sabah kahvemizi bungalovun verandasında keyifle içtik.)
8. The bungalow was decorated with traditional Balinese artwork. (Bungalov geleneksel Bali sanat eserleriyle dekore edilmişti.)
9. The bungalow had a spacious living room and kitchen. (Bungalovda geniş bir oturma odası ve mutfak vardı.)
10. The bungalow was built in the 1920s and had historical significance. (Bungalov 1920’lerde inşa edilmişti ve tarihi öneme sahipti.)
11. The bungalow’s wooden floors creaked when we walked on them. (Bungalovun ahşap zeminleri üzerinde yürürken gıcırdıyordu.)
12. The bungalow was located in a secluded area, away from the hustle and bustle of the city. (Bungalov şehrin kalabalığından uzakta tenha bir alandaydı.)
13. We spent lazy afternoons reading books in the bungalow’s hammock. (Bungalovun hamakında kitap okuyarak tembel öğleden sonralar geçirdik.)
14. The bungalow’s roof was made of thatched palm leaves. (Bungalovun çatısı hasır palmiye yapraklarından yapılmıştı.)
15. The bungalow had a private pool for guests to enjoy. (Bungalovun misafirlerin keyifle kullanabileceği özel bir havuzu vardı.)
16. The bungalow’s garden was filled with colorful flowers and plants. (Bungalovun bahçesi renkli çiçekler ve bitkilerle doluydu.)
17. The bungalow’s bedroom had a comfortable king-sized bed. (Bungalovun yatak odasında rahat bir king boy yatak vardı.)
18. The bungalow’s bathroom had a large bathtub for soaking. (Bungal

ovun banyosunda büyük bir küvet vardı, rahatlatıcı banyolar yapmak için idealdi.)
19. The bungalow’s design was inspired by traditional Balinese architecture. (Bungalovun tasarımı geleneksel Bali mimarisinden esinlenilmişti.)

20. We watched the sunset from the bungalow’s veranda, it was breathtaking. (Günbatımını bungalovun verandasından izledik, nefes kesiciydi.)