İnnovation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnnovation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnnovation (Yenilik)

Yenilik, mevcut durumu değiştirip daha iyi bir sonuç elde etmek için yeni bir fikir, ürün veya yöntem geliştirme sürecidir.

1. The company’s success is due to its constant innovation. (Şirketin başarısı sürekli yenilik yapmasından kaynaklanıyor.)
2. Innovation is the key to staying ahead of the competition. (Yenilik, rekabetin önünde kalmak için anahtar.)
3. The invention of the smartphone was a major innovation in communication technology. (Akıllı telefonun icadı, iletişim teknolojisinde büyük bir yenilikti.)
4. Many businesses are investing heavily in innovation to keep up with changing consumer preferences. (Birçok işletme, değişen tüketici tercihlerine ayak uydurmak için yeniliklere ağır yatırım yapıyor.)
5. Innovation requires risk-taking and a willingness to fail. (Yenilik risk almayı ve başarısız olmaya hazır olmayı gerektirir.)
6. The company’s culture of innovation fosters creativity and collaboration. (Şirketin yenilik kültürü yaratıcılığı ve işbirliğini teşvik eder.)
7. Innovation can lead to increased efficiency and productivity in the workplace. (Yenilik, işyerinde artan verimlilik ve üretkenliğe yol açabilir.)
8. The government is investing in innovation to promote economic growth. (Hükümet, ekonomik büyümeyi teşvik etmek için yeniliklere yatırım yapıyor.)
9. The company’s innovative approach to marketing has resulted in a significant increase in sales. (Şirketin pazarlama konusundaki yenilikçi yaklaşımı, satışlarda önemli bir artışa yol açtı.)
10. Innovation is a continuous process that requires ongoing investment and development. (Yenilik, sürekli yatırım ve geliştirme gerektiren sürekli bir süreçtir.)
11. The company’s new product was a result of years of innovation and research. (Şirketin yeni ürünü, yıllar süren yenilik ve araştırmaların sonucuydu.)
12. Innovation can lead to the creation of new industries and job opportunities. (Yenilik, yeni endüstrilerin ve iş fırsatlarının yaratılmasına yol açabilir.)
13. The company’s innovative use of technology has made it a leader in its industry. (Şirketin teknolojiyi yenilikçi bir şekilde kullanımı, endüstrinin lideri olmasını sağladı.)
14. Innovation is essential for addressing societal challenges and creating a better future. (Yenilik, toplumsal sorunların çözümü ve daha iyi bir gelecek yaratmak için önemlidir.)
15. The company’s focus on innovation has resulted in several patents and awards. (Şirketin yenilik üzerine odaklanması, birkaç patent ve ödül kazanmasına yol açtı.)
16. Innovation can help companies differentiate themselves in a crowded market. (Yenilik, kalabalık bir pazarda şirketlerin kendilerini

ayırt etmelerine yardımcı olabilir.)
17. The company’s innovative approach to sustainability has attracted a loyal customer base. (Şirketin sürdürülebilirlik konusundaki yenilikçi yaklaşımı, sadık bir müşteri kitlesini çekti.)

18. Innovation requires a willingness to challenge the status quo and think outside the box. (Yenilik, mevcut duruma meydan okuma ve kutunun dışında düşünme isteği gerektirir.)
19. The company’s commitment to innovation has helped it weather economic downturns. (Şirketin yenilik konusunda gösterdiği bağlılık, ekonomik durgunlukları atlatabilmesine yardımcı oldu.)
20. Innovation is a driving force behind progress and advancement in every field. (Yenilik, her alanda ilerlemenin ve gelişmenin itici gücüdür.)