İnnocently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnnocently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnnocently (masumca)

İnnocently kelimesi, bir şeyi veya birini etkilemek veya rahatsız etmek için bilerek veya kasıtlı olarak hiçbir şey yapmamak veya yapmamak anlamına gelir.

Örnek cümleler:

1. She smiled innocently at the baby. (O, bebeğe masumca gülümsedi.)
2. He innocently asked the teacher why he got a low grade. (O, öğretmene neden düşük bir not aldığını masumca sordu.)
3. She innocently believed her friend’s lies. (O, arkadaşının yalanlarına masumca inandı.)
4. The puppy looked at me innocently with its big brown eyes. (Yavru köpek, büyük kahverengi gözleriyle masumca bana baktı.)
5. He innocently thought he could finish the project in one day. (O, projeyi bir günde bitirebileceğini masumca düşündü.)
6. The little girl innocently played with her dolls. (Küçük kız, oyuncak bebekleriyle masumca oynadı.)
7. He innocently wandered into the restricted area. (O, kısıtlı bölgeye masumca daldı.)
8. The cat looked at the bird innocently, not realizing it was about to pounce. (Kedi, kuşa masumca baktı, atlayacağını fark etmedi.)
9. She innocently took the last cookie, not realizing it was meant for someone else. (O, son kurabiye alarak masumca başkası için olduğunu fark etmedi.)
10. He innocently hugged his mom, not knowing she was upset. (O, annesini masumca sarılarak, üzgün olduğunu bilmiyordu.)
11. The child innocently picked up the phone and started talking to a stranger. (Çocuk masumca telefonu kaldırdı ve bir yabancıyla konuşmaya başladı.)
12. She innocently walked into the wrong class and sat down. (O, yanlış sınıfa masumca girdi ve oturdu.)
13. He innocently left his phone at home, not realizing he would need it later. (O, telefonunu evde masumca unuttu, daha sonra ihtiyacı olacağını fark etmedi.)
14. She innocently told her friend’s secret to someone else. (O, arkadaşının sırrını masumca başkasına söyledi.)
15. The little boy innocently splashed in the puddles after the rain. (Küçük çocuk, yağmurun ardından masumca su birikintilerinde sıçradı.)
16. He innocently asked his boss for a raise, not realizing it was not the right time. (O, zam istemek için masumca patronuna sordu, uygun zaman olmadığını fark etmedi.)
17. The dog looked at its owner innocently, not realizing it had just chewed up a pillow. (Köpek, yastığı çiğnediğini fark etmeyerek sahibine masumca baktı.)
18. She innocently took a sip

of her friend’s drink, not realizing it was spiked. (O, arkadaşının içeceğinden masumca bir yudum aldı, içinde uyuşturucu olduğunu fark etmedi.)
19. He innocently gave away his password, not realizing it was a scam. (O, şifresini masumca vererek dolandırıldığını fark etmedi.)

20. The child innocently reached for the hot stove, not realizing it was dangerous. (Çocuk, tehlikeli olduğunu fark etmeden sıcak ocakta masumca uzandı.)