İnnocent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnnocent İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnnocent Nedir?

İnnocent kelimesi “masum” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. She was declared innocent of all charges. (Tüm suçlamalardan masum olduğu ilan edildi.)
2. The child’s innocent smile melted everyone’s heart. (Çocuğun masum gülümsemesi herkesin kalbini eritti.)
3. I couldn’t believe he was innocent, given all the evidence against him. (Karşısındaki tüm delillere rağmen masum olduğuna inanamadım.)
4. It was clear from her innocent expression that she had no idea what was going on. (Masum ifadesinden anlaşılıyordu ki olan bitenden haberi yoktu.)
5. The judge ruled that the defendant was innocent due to lack of evidence. (Yargıç, delil eksikliği nedeniyle sanığın masum olduğuna hükmetti.)
6. The puppy’s innocent eyes made it hard to stay angry at him. (Yavru köpeğin masum gözleri ona kızgın kalmayı zorlaştırdı.)
7. It was an innocent mistake that anyone could have made. (Herkesin yapabileceği masum bir hataydı.)
8. Despite his criminal record, he maintained his innocence. (Ceza kaydına rağmen masum olduğunu savundu.)
9. The little girl’s innocent curiosity led her to explore the world around her. (Küçük kızın masum merakı onu etrafındaki dünyayı keşfetmeye yönlendirdi.)
10. He was found innocent by reason of insanity. (Akıl hastalığı nedeniyle masum bulundu.)
11. Her innocent question caught me off guard. (Masum sorusu beni hazırlıksız yakaladı.)
12. The innocent bystander was hit by a stray bullet. (Masum bir seyirci yanlışlıkla bir kurşunla vuruldu.)
13. She always had an innocent and trusting nature. (Her zaman masum ve güvenen bir doğası vardı.)
14. The police arrested the wrong man, an innocent bystander was actually the culprit. (Polis yanlış adamı tutukladı, gerçek suçlu masum bir seyirciydi.)
15. The teacher’s innocent comment caused a lot of laughter among the students. (Öğretmenin masum yorumu öğrenciler arasında birçok gülmeye neden oldu.)
16. The accused maintained his innocence until the very end. (Sanık sonuna kadar masum olduğunu savundu.)
17. The little boy’s innocent face made it hard to scold him. (Küçük çocuğun masum yüzü ona kızgın olmayı zorlaştırdı.)
18. The company was found innocent of any wrongdoing in the investigation. (Şirket soruşturmada herhangi bir yanlış yapmamakla masum bulundu.)
19. She wore an innocent white dress to the party. (Partiye masum beyaz bir elbise giydi.)
20. It’s always heartbreaking when an innocent person is wrongly convicted. (Masum bir insan yanlışlıkla

hüküm giydiğinde her zaman kalp kırıcıdır.)