İnkling İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnkling İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Inkling

İnkling, bir şeyin varlığına dair küçük bir belirti veya ima anlamına gelir.

  1. I have an inkling that he is lying. (Onun yalan söylediğine dair bir fikrim var.)
  2. She had an inkling that her boyfriend was going to propose. (Erkek arkadaşının teklif edeceğine dair bir hissi vardı.)
  3. I don’t have even an inkling of what she’s talking about. (O ne hakkında konuştuğuna dair bile bir fikrim yok.)
  4. He gave me an inkling of what he was planning. (Ne planladığına dair bir ipucu verdi.)
  5. She had an inkling of what was to come. (Neler olacağına dair bir hissi vardı.)
  6. I had an inkling that the meeting would be canceled. (Toplantının iptal edileceğine dair bir hissim vardı.)
  7. He had an inkling that he would win the game. (Oyunu kazanacağına dair bir hissi vardı.)
  8. I had an inkling that she was unhappy. (Mutlu olmadığına dair bir hissim vardı.)
  9. They didn’t have even an inkling of the danger they were in. (Bulundukları tehlikenin farkında bile değillerdi.)
  10. She had an inkling that her boss was going to fire her. (Patronunun onu kovacağına dair bir hissi vardı.)
  11. He had an inkling that his wife was planning a surprise party for him. (Karısının ona sürpriz bir parti planladığına dair bir hissi vardı.)
  12. I don’t have the slightest inkling of what she wants from me. (Benden ne istediğine dair en ufak bir fikrim yok.)
  13. She had an inkling that her son was hiding something from her. (Oğlunun kendisinden bir şeyler sakladığına dair bir hissi vardı.)
  14. I had an inkling that the movie was going to be really good. (Filmin gerçekten iyi olacağına dair bir hissim vardı.)
  15. They had an inkling that their company was about to go bankrupt. (Şirketlerinin iflas etmek üzere olduğuna dair bir hissi vardılar.)
  16. I had an inkling that he was going to ask me out. (Beni dışarı çıkarmak isteyeceğine dair bir hissim vardı.)
  17. She had an inkling that the restaurant was going to be expensive. (Restoranın pahalı olacağına dair bir hissi vardı.)
  18. He had an inkling that his sister was planning to move to another country. (Kız kardeşinin başka bir ülkeye taşınma planları olduğuna dair bir hissi vardı.)
  19. I had an inkling that something was wrong with the car. (Arabanın bir sorunu olduğuna dair bir hissim vardı.)
  20. She had an inkling that her friend was lying to her. (Arkadaşının kendisine yalan söylediğine dair bir hissi vard
  1. He didn’t have even an inkling of how to fix the computer. (Bilgisayarı nasıl tamir edeceğine dair bile bir fikri yoktu.)
  2. She had an inkling that her daughter was going to announce her engagement. (Kızının nişanlanacağını açıklayacağına dair bir hissi vardı.)
  3. I had an inkling that he was going to be late. (Geç kalacağına dair bir hissim vardı.)
  4. They had an inkling that the project would take longer than expected. (Projenin beklenenden daha uzun süreceğine dair bir hisleri vardı.)
  5. She had an inkling that her coworkers were planning a surprise for her birthday. (İş arkadaşlarının doğum günü için sürpriz planları olduğuna dair bir hissi vardı.)
  6. He had an inkling that his boss was going to promote him. (Patronunun kendisini terfi ettireceğine dair bir hissi vardı.)
  7. I had an inkling that something was bothering her. (Onu rahatsız eden bir şey olduğuna dair bir hissim vardı.)
  8. She had an inkling that the new restaurant would be her new favorite. (Yeni restoranın favorisi olacağına dair bir hissi vardı.)
  9. He had an inkling that he had forgotten something important. (Önemli bir şeyi unuttuğuna dair bir hissi vardı.)
  10. I don’t have even an inkling of why he would do something like that. (Neden böyle bir şey yapacağına dair bile bir fikrim yok.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.