İnflictor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnflictor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Inflictor

Inflictor, birisinin acı çekmesine veya bir zarar görmesine neden olan kişi veya şeydir.

1. The inflictor of the injury was never caught. (Yaralanmanın nedeni bulunamadı.)
2. The virus was the inflictor of his illness. (Virüs onun hastalığının nedeniydi.)
3. The inflictor of the punishment was the judge. (Cezanın nedeni hakimdi.)
4. The inflictor of the damage to the car was the reckless driver. (Arabanın zarar görmesinin nedeni dikkatsiz sürücüydü.)
5. The inflictor of the emotional pain was his ex-girlfriend. (Duygusal acının nedeni eski kız arkadaşıydı.)
6. The inflictor of the psychological trauma was the abusive parent. (Psikolojik travmanın nedeni kötüye kullanan ebeveyndi.)
7. The inflictor of the financial loss was the fraudulent business partner. (Finansal kaybın nedeni dolandırıcı iş ortağıydı.)
8. The inflictor of the humiliation was the bully. (Aşağılamanın nedeni zorbalıktı.)
9. The inflictor of the pain was the dentist. (Ağrının nedeni diş hekimiydi.)
10. The inflictor of the punishment was the prison warden. (Cezanın nedeni hapishane müdürüydü.)
11. The inflictor of the injury was the faulty equipment. (Yaralanmanın nedeni bozuk ekipmanlardı.)
12. The inflictor of the betrayal was his best friend. (İhanetin nedeni en iyi arkadaşıydı.)
13. The inflictor of the discrimination was the biased employer. (Ayrımcılığın nedeni önyargılı işverendi.)
14. The inflictor of the damage to the house was the natural disaster. (Evdeki zararın nedeni doğal afettir.)
15. The inflictor of the discomfort was the ill-fitting shoes. (Rahatsızlığın nedeni uymayan ayakkabılardı.)
16. The inflictor of the pollution was the factory. (Kirliliğin nedeni fabrikaydı.)
17. The inflictor of the offense was the rude customer. (Kabalığın nedeni kaba müşteriydi.)
18. The inflictor of the mistake was the distracted employee. (Hatanın nedeni dalgın çalışandı.)
19. The inflictor of the disappointment was the cancelled event. (Hayal kırıklığının nedeni iptal edilen etkinlikti.)
20. The inflictor of the harm was the dangerous animal. (Zararın nedeni tehlikeli hayvandı.)

Inflictor (devam)

21. The inflictor of the accident was the drunk driver. (Kazanın nedeni sarhoş sürücüydü.)
22. The inflictor of the insult was the insensitive co-worker. (Hakaretin nedeni duyarsız iş arkadaşıydı.)
23. The inflictor of the injury was the sports opponent. (Yaralanmanın nedeni spor karşılaşmasındaki rakipti.)
24. The inflictor of the loss was the stock market crash. (Kaybın nedeni borsa çöküşüydü.)
25. The inflictor of the fear was the horror movie. (Korkunun nedeni korku filmdi.)
26. The inflictor of the noise pollution was the loud music from the party. (Gürültü kirliliğinin nedeni parti müziğiydi.)
27. The inflictor of the disappointment was the cancelled flight. (Hayal kırıklığının nedeni iptal edilen uçuştu.)
28. The inflictor of the crime was the burglar. (Suçun nedeni hırsızdı.)
29. The inflictor of the disease was the contaminated water. (Hastalığın nedeni kirli suydu.)
30. The inflictor of the accident was the faulty machinery. (Kazanın nedeni bozuk makinelere sahip olmaktı.)