İnflate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnflate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnflate Nedir?

İnflate kelimesi, bir nesnenin hacmini veya boyutunu artırmak için içine hava, gaz veya sıvı pompalamak anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. I need to inflate the tires before we go on the road trip. (Yolculuğa çıkmadan önce lastikleri şişirmem gerekiyor.)
2. The balloon will inflate when you blow into it. (Balon, içine üflediğinde şişecek.)
3. He used a pump to inflate the air mattress. (Hava yatağını şişirmek için pompa kullandı.)
4. The company had to inflate their sales numbers to impress investors. (Şirket, yatırımcıları etkilemek için satış rakamlarını şişirmek zorunda kaldı.)
5. The balloon started to inflate as soon as I turned on the helium tank. (Helium tankını açar açmaz balon şişmeye başladı.)
6. The government was accused of inflating the number of jobs created by their policies. (Hükümet, politikalarıyla yaratılan iş sayısını şişirmekle suçlandı.)
7. The artist used a pump to inflate the giant sculpture. (Sanatçı, devasa heykeli şişirmek için pompa kullandı.)
8. The company tried to inflate the price of their products, but customers weren’t willing to pay more. (Şirket, ürünlerinin fiyatını şişirmeye çalıştı, ancak müşteriler daha fazla ödemeye istekli değildi.)
9. I need to inflate my bike tire before I can go for a ride. (Sürüşe çıkmadan önce bisiklet lastiğimi şişirmem gerekiyor.)
10. The balloon slowly started to inflate as the magician blew into it. (Sihirbaz üfledikçe, balon yavaşça şişmeye başladı.)
11. The government has been accused of inflating the country’s economic growth numbers. (Hükümet, ülkenin ekonomik büyüme rakamlarını şişirmekle suçlandı.)
12. The airbag will inflate in the event of a crash to protect the driver. (Kaza durumunda sürücüyü korumak için hava yastığı şişecektir.)
13. She had to inflate the pool float before her kids could use it. (Çocukları kullanmadan önce havuz yatağını şişirmesi gerekiyordu.)
14. The company was caught inflating their profits by hiding expenses. (Şirket, giderleri gizleyerek karlarını şişirmeye çalışırken yakalandı.)
15. The athlete used a pump to inflate his basketball before the game. (Oyundan önce basketbolunu şişirmek için sporcu pompa kullandı.)
16. The speaker was accused of inflating his credentials to make himself seem more impressive. (Konuşmacı, kendisini daha etkileyici göstermek için niteliklerini şişirmekle suçlandı.)
17. The bouncy castle wouldn’t inflate because there was a hole in it

18. The scientist used a syringe to inflate the lung of the lab animal for testing purposes. (Bilim insanı, test amaçlı laboratuvar hayvanının akciğerini şişirmek için bir şırınga kullandı.)
19. The politician was accused of inflating his accomplishments to gain more support. (Politikacı, daha fazla destek kazanmak için başarılarını şişirmekle suçlandı.)
20. We had to inflate the beach ball before we could play with it on the sand. (Kumda oynamadan önce plaj topunu şişirmemiz gerekiyordu.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Yolculuğa çıkmadan önce lastikleri şişirmem gerekiyor.
2. Balon, içine üflediğinde şişecek.
3. Hava yatağını şişirmek için pompa kullandı.
4. Şirket, yatırımcıları etkilemek için satış rakamlarını şişirmek zorunda kaldı.
5. Helium tankını açar açmaz balon şişmeye başladı.
6. Hükümet, politikalarıyla yaratılan iş sayısını şişirmekle suçlandı.
7. Sanatçı, devasa heykeli şişirmek için pompa kullandı.
8. Şirket, ürünlerinin fiyatını şişirmeye çalıştı, ancak müşteriler daha fazla ödemeye istekli değildi.
9. Sürüşe çıkmadan önce bisiklet lastiğimi şişirmem gerekiyor.
10. Sihirbaz üfledikçe, balon yavaşça şişmeye başladı.
11. Hükümet, ülkenin ekonomik büyüme rakamlarını şişirmekle suçlandı.
12. Kaza durumunda sürücüyü korumak için hava yastığı şişecektir.
13. Çocukları kullanmadan önce havuz yatağını şişirmesi gerekiyordu.
14. Şirket, giderleri gizleyerek karlarını şişirmeye çalışırken yakalandı.
15. Oyundan önce basketbolunu şişirmek için sporcu pompa kullandı.
16. Konuşmacı, kendisini daha etkileyici göstermek için niteliklerini şişirmekle suçlandı.
17. Sallanan kale delik olduğu için şişmedi.
18. Bilim insanı, test amaçlı laboratuvar hayvanının akciğerini şişirmek için bir şırınga kullandı.
19. Politikacı, daha fazla destek kazanmak için başarılarını şişirmekle suçlandı.
20. Kumda oynamadan önce plaj topunu şişirmemiz gerekiyordu.