Briskly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Briskly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Briskly kelimesi nedir?


Briskly, hızlı ve canlı bir şekilde yapılan bir hareketi veya bir işi ifade eden bir sıfatdır. Kelime, hareket veya eylemin hızlı ve enerjik bir şekilde gerçekleştirilmesini vurgular.

Örnek cümleler:


1. She walked briskly to catch the train. (O, treni yakalamak için hızlı bir şekilde yürüdü.)
2. The dog barked briskly at the postman. (Köpek postacıya hızlı bir şekilde havladı.)
3. He spoke briskly to the audience. (O, izleyicilere hızlı bir şekilde konuştu.)
4. She typed briskly on the keyboard. (O, klavyede hızlı bir şekilde yazdı.)
5. The wind blew briskly through the trees. (Rüzgar, ağaçların arasından hızlıca esti.)
6. The horse ran briskly around the track. (At pist etrafında hızlı bir şekilde koştu.)
7. She brushed her teeth briskly before bed. (Yatmadan önce dişlerini hızlıca fırçaladı.)
8. He waved his hand briskly to say hello. (Merhaba demek için elini hızlı bir şekilde salladı.)
9. She cut the vegetables briskly with a sharp knife. (O, keskin bir bıçakla sebzeleri hızlıca kesti.)
10. The salesperson greeted us briskly as we entered the store. (Mağazaya girdiğimizde, satış elemanı bizi hızlı bir şekilde karşıladı.)
11. She jogged briskly around the park. (Parkta hızlı bir şekilde koştu.)
12. He cleaned the room briskly before the guests arrived. (Misafirler gelmeden önce oda temizledi.)
13. She organized her papers briskly before the meeting. (Toplantıdan önce kağıtlarını hızlıca düzenledi.)
14. He cooked dinner briskly in the microwave. (Mikrodalgada hızlı bir şekilde yemek pişirdi.)
15. She painted the walls of the room briskly with a roller brush. (Rulo fırça ile odayı hızlı bir şekilde boyadı.)
16. He played the guitar briskly, his fingers moving quickly over the strings. (Parmakları tellerin üzerinde hızlıca hareket ederken gitar çaldı.)
17. She danced briskly across the stage. (Sahnenin karşısında hızlı bir şekilde dans etti.)
18. He drove the car briskly along the highway. (Otomobili otoyolda hızlı bir şekilde sürdü.)
19. She folded the laundry briskly before putting it away. (O, çamaşırları hızlıca katladıktan sonra yerleştirdi.)
20. He shook hands briskly with his business partner. (İş ortağıyla el sıkışırken hızlı bir şekilde salladı.)

Türkçe karşılıklar:


1. O, treni yakalamak için hızlı bir şekilde yürüdü.
2. Köpek postacıya hızlı bir şekilde havladı.
3. O, izleyicilere hızlı bir şekilde konuştu.
4. O, klavyede hızlı bir şekilde yazdı.
5. Rüzgar, ağaçların arasından hızlıca esti.
6. At pist etrafında hızlı bir şekilde koştu.
7. Yatmadan önce dişlerini hızlıca fırçaladı.
8. Merhaba demek için elini hızlı bir şekilde salladı.
9. O, keskin bir bıçakla sebzeleri hızlıca kesti.
10. Mağazaya girdiğimizde, satış elemanı bizi hızlı bir şekilde karşıladı.
11. Parkta hızlı bir şekilde koştu.
12. Misafirler gelmeden önce oda temizledi.
13. Toplantıdan önce kağıtlarını hızlıca düzenledi.
14. Mikrodalgada hızlı bir şekilde yemek pişirdi.
15. Rulo fırça ile odayı hızlı bir şekilde boyadı.
16. Parmakları tellerin üzerinde hızlıca hareket ederken gitar çaldı.
17. Sahnenin karşısında hızlı bir şekilde dans etti.
18. Otomobili otoyolda hızlı bir şekilde sürdü.
19. O, çamaşırları hızlıca katladıktan sonra yerleştirdi.
20. İş ortağıyla el sıkışırken hızlı bir şekilde salladı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.