İnflammatory İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnflammatory İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnflammatory İle İlgili Cümleler

İnflammatory Türkçe anlamı “iltihaplı” olan bir kelime olup, özellikle bir dokunun enfeksiyon, yaralanma veya tahriş sonucu oluşan şişme, kızarıklık, sıcaklık artışı gibi belirtilerle ilişkilidir. Ayrıca bu kelime, tartışma veya eleştiri gibi durumlarda da kullanılır ve duygusal bir tepkiyi ifade eder.

İşte İnflammatory kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

1. The patient’s inflammatory condition required immediate medical attention. (Hasta’nın iltihaplı durumu hemen tıbbi müdahale gerektirdi.)
2. She had an inflammatory reaction to the new medication. (Yeni ilaca iltihaplı bir reaksiyonu vardı.)
3. The doctor prescribed anti-inflammatory medication to reduce the swelling. (Doktor şişliği azaltmak için iltihap önleyici ilaçlar yazdı.)
4. The inflammatory remarks made by the politician sparked controversy. (Politikacının yaptığı iltihaplı açıklamalar tartışma yarattı.)
5. The inflammatory article offended many readers. (İltihaplı makale birçok okuyucuyu rahatsız etti.)
6. She wrote an inflammatory post on social media and received backlash. (Sosyal medyada iltihaplı bir yazı yazdı ve tepki aldı.)
7. The inflammatory protest turned violent. (İltihaplı protesto şiddetli bir hal aldı.)
8. The athlete’s inflammatory injury prevented her from competing. (Sporcunun iltihaplı yaralanması yarışmaya katılmasını engelledi.)
9. The nurse applied an anti-inflammatory cream to the swollen area. (Hemşire şişmiş bölgeye iltihap önleyici krem sürdü.)
10. The inflammatory disease affected his joints and caused pain. (İltihaplı hastalık eklemlerini etkiledi ve ağrıya neden oldu.)
11. His inflammatory comments angered his colleagues. (Onun iltihaplı yorumları meslektaşlarını kızdırdı.)
12. The doctor recommended an anti-inflammatory diet to reduce inflammation. (Doktor iltihabı azaltmak için iltihap önleyici bir diyet önerdi.)
13. The inflammatory response was a natural reaction to the infection. (İltihaplı tepki enfeksiyona doğal bir reaksiyondur.)
14. The inflammatory process can cause damage to the affected tissue. (İltihaplı süreç etkilenen dokuda hasara neden olabilir.)
15. The politician’s inflammatory speech caused outrage among the public. (Politikacının iltihaplı konuşması halk arasında öfke yarattı.)
16. The anti-inflammatory drug provided relief from pain and swelling. (İltihap önleyici ilaç ağrı ve şişliği hafifletti.)
17. The inflammatory reaction to the allergen caused difficulty breathing. (Allerjene iltih

18. The doctor recommended taking an anti-inflammatory before exercising to prevent injury. (Doktor, sakatlanmayı önlemek için egzersizden önce iltihap önleyici alınmasını önerdi.)
19. The inflammatory response to the burn caused blisters to form. (Yanığa karşı iltihaplı tepki kabarcıkların oluşmasına neden oldu.)
20. The inflammatory nature of the conversation made it difficult for them to reach a resolution. (Konuşmanın iltihaplı doğası, çözüm bulmalarını zorlaştırdı.)

Türkçe Karşılığı:

1. Hasta’nın iltihaplı durumu hemen tıbbi müdahale gerektirdi.
2. Yeni ilaca iltihaplı bir reaksiyonu vardı.
3. Doktor şişliği azaltmak için iltihap önleyici ilaçlar yazdı.
4. Politikacının yaptığı iltihaplı açıklamalar tartışma yarattı.
5. İltihaplı makale birçok okuyucuyu rahatsız etti.
6. Sosyal medyada iltihaplı bir yazı yazdı ve tepki aldı.
7. İltihaplı protesto şiddetli bir hal aldı.
8. Sporcunun iltihaplı yaralanması yarışmaya katılmasını engelledi.
9. Hemşire şişmiş bölgeye iltihap önleyici krem sürdü.
10. İltihaplı hastalık eklemlerini etkiledi ve ağrıya neden oldu.
11. Onun iltihaplı yorumları meslektaşlarını kızdırdı.
12. Doktor iltihabı azaltmak için iltihap önleyici bir diyet önerdi.
13. İltihaplı tepki enfeksiyona doğal bir reaksiyondur.
14. İltihaplı süreç etkilenen dokuda hasara neden olabilir.
15. Politikacının iltihaplı konuşması halk arasında öfke yarattı.
16. İltihap önleyici ilaç ağrı ve şişliği hafifletti.
17. Allerjene iltihaplı tepki, solunumda zorluk yaşanmasına neden oldu.
18. Doktor, sakatlanmayı önlemek için egzersizden önce iltihap önleyici alınmasını önerdi.
19. Yanığa karşı iltihaplı tepki kabarcıkların oluşmasına neden oldu.
20. Konuşmanın iltihaplı doğası, çözüm bulmalarını zorlaştırdı.