İnfest İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Infest
İnfest, bir bölgeyi istila etmek ya da yuvalanmak anlamına gelir.
Örnek cümleler:
- The house was infested with mice. (Evin farelerle istila edilmişti.)
- The jungle was infested with snakes. (Orman yılanlarla doluydu.)
- The city was infested with crime. (Şehir suçla yuvalanmıştı.)
- The bed was infested with bed bugs. (Yatak tahta kurularıyla doluydu.)
- The plant was infested with aphids. (Bitkiler yaprak bitleri tarafından istila edilmişti.)
- The lake was infested with algae. (Göl yosunlarla kaplanmıştı.)
- The school was infested with lice. (Okul bitlerle istila edilmişti.)
- The beach was infested with seagulls. (Plaj martılarla doluydu.)
- The attic was infested with bats. (Çatı katı yarasalarla doluydu.)
- The fields were infested with locusts. (Tarlalar çekirgelerle kaplanmıştı.)
- The hotel was infested with cockroaches. (Otel hamam böcekleriyle yuvalanmıştı.)
- The ship was infested with rats. (Gemi farelerle doluydu.)
- The garbage can was infested with maggots. (Çöp kutusu kurtçuklarla doluydu.)
- The tree was infested with ants. (Ağaç karıncalar tarafından istila edilmişti.)
- The cave was infested with bats. (Mağara yarasalarla doluydu.)
- The restaurant was infested with flies. (Restoran sineklerle doluydu.)
- The warehouse was infested with termites. (Depo termitlerle yuvalanmıştı.)
- The garden was infested with snails. (Bahçe salyangozlarla doluydu.)
- The basement was infested with spiders. (Kiler örümceklerle yuvalanmıştı.)
- The park was infested with geese. (Park kazlarla doluydu.)
More Examples
- The computer was infested with malware. (Bilgisayar kötü amaçlı yazılımlarla yuvalanmıştı.)
- The village was infested with mosquitoes. (Köy sivrisineklerle istila edilmişti.)
- The lake was infested with leeches. (Göl sülüklerle doluydu.)
- The city was infested with pigeons. (Şehir güvercinlerle doluydu.)
- The garden was infested with weeds. (Bahçe yabani otlarla kaplanmıştı.)
- The forest was infested with bears. (Orman ayılarla doluydu.)
- The river was infested with crocodiles. (Nehir timsahlarla doluydu.)
- The attic was infested with spiders. (Tavan arası örümceklerle doluydu.)
- The room was infested with mosquitoes. (Oda sivrisineklerle kaplanmıştı.)
- The pond was infested with algae. (Gölet yosunlarla kaplanmıştı.)
Türkçe çevirileri:
- Ev farelerle istila edilmişti.
- Orman yılanlarla doluydu.
- Şehir suçla yuvalanmıştı.
- Yatak tahta kurularıyla doluydu.
- Bitkiler yaprak bitleri tarafından istila edilmişti.
- Göl yosunlarla kaplanmıştı.
- Okul bitlerle istila edilmişti.
- Plaj martılarla doluydu.
- Çatı katı yarasalarla doluydu.
- Tarlalar çekirgelerle kaplanmıştı.
- Otel hamam böcekleriyle yuvalanmıştı.
- Gemi farelerle doluydu.
- Çöp kutusu kurtçuklarla doluydu.
- Ağaç karıncalar tarafından istila edilmişti.
- Mağara yarasalarla doluydu.
- Restoran sineklerle doluydu.
- Depo termitlerle yuvalanmıştı.
- Bahçe salyangozlarla doluydu.
- Kiler örümceklerle yuvalanmıştı.
- Park kazlarla doluydu.
- Bilgisayar kötü amaçlı yazılımlarla yuvalanmıştı.
- Köy sivrisineklerle istila edilmişti.
- Göl sülüklerle doluydu.
- Şehir güvercinlerle doluydu.
- Bahçe yabani otlarla kaplanmıştı.
- Orman ayılarla doluydu.
- Nehir timsahlarla doluydu.
- Tavan arası örümceklerle doluydu.
- Oda sivrisineklerle kaplanmıştı.
- Gölet yosunlarla kaplanmıştı.
Hemen Yorum Yaz