Brigandage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Brigandage İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Brigandage Nedir?

Brigandage, genellikle kırsal alanlarda yol soygunları, hırsızlık ve diğer suç faaliyetleri yapan çetelerin eylemleridir.

  1. Brigandage was a major problem in the region during the 19th century. (Brigandaj, 19. yüzyılda bölgede büyük bir sorundu.)

  2. The government has been cracking down on brigandage in the area for the past year. (Hükümet, geçen yıldan beri bölgedeki brigandaja karşı sert önlemler almaktadır.)

  3. Many people in the area have been victims of brigandage. (Bölgede birçok insan brigandajın kurbanı olmuştur.)

  4. The police have arrested several suspects in connection with the recent brigandage incidents. (Polis, son zamanlarda gerçekleşen brigandaj olaylarıyla bağlantılı olarak birkaç şüpheliyi tutukladı.)

  5. The authorities are taking measures to prevent brigandage from becoming a serious problem. (Yetkililer, brigandajın ciddi bir sorun haline gelmesini önlemek için önlemler alıyorlar.)

  6. The rise in brigandage has led to increased security measures in the area. (Brigandajın artması, bölgede güvenlik önlemlerinin artmasına neden oldu.)

  7. The local people have formed a vigilante group to protect themselves from brigandage. (Yerel halk, kendilerini brigandajdan korumak için bir bekçi grubu oluşturdu.)

  8. The government is offering a reward for information leading to the arrest of brigandage suspects. (Hükümet, brigandaj şüphelilerinin tutuklanmasına yol açacak bilgiler için ödül veriyor.)

  9. The police have increased patrols in the area in an effort to deter brigandage. (Polis, brigandajı caydırmak için bölgede devriye gezilerini artırdı.)

  10. The local authorities are urging people to be cautious and report any suspicious activity related to brigandage. (Yerel yetkililer, insanları dikkatli olmaya ve brigandajla ilgili herhangi bir şüpheli faaliyeti bildirmeye teşvik ediyorlar.)

  11. The rise in brigandage has led to a decrease in tourism in the region. (Brigandajın artması, bölgedeki tur

izmin azalmasına neden oldu.)

  1. The government has allocated more resources to combat brigandage in the area. (Hükümet, bölgedeki brigandaja karşı mücadele etmek için daha fazla kaynak ayırdı.)

  2. The police have arrested a group of individuals suspected of being involved in brigandage. (Polis, brigandaja dahil olmakla suçlanan bir grup kişiyi tutukladı.)

  3. The locals are living in fear of brigandage and are demanding greater security measures. (Yerel halk, brigandajdan korkuyor ve daha fazla güvenlik önlemi talep ediyor.)

  4. The increase in brigandage has caused concern among the authorities. (Brigandajın artması, yetkililer arasında endişe yarattı.)

  5. The government has vowed to take strong action against brigandage in the area. (Hükümet, bölgedeki brigandaja karşı güçlü önlemler alacağını söz verdi.)

  6. The police have issued a warning to travelers about the danger of brigandage in the area. (Polis, bölgede brigandajın tehlikesi hakkında yolculara uyarıda bulundu.)

  7. The increase in brigandage has led to a decline in the local economy. (Brigandajın artması, yerel ekonominin düşmesine neden oldu.)

  8. The government is working with local communities to prevent brigandage from becoming a serious problem. (Hükümet, brigandajın ciddi bir sorun haline gelmesini önlemek için yerel toplumlarla birlikte çalışıyor.)

  9. The authorities are urging anyone with information about brigandage to come forward and report it. (Yetkililer, brigandaj hakkında bilgi sahibi olan herkesin ortaya çıkmasını ve bunu bildirmesini istiyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.