İnfertile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnfertile İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Infertile (Çocuk sahibi olamayan)

Infertile kelimesi, bir çiftin istemelerine rağmen çocuk sahibi olamamasını ifade eder. İşte örnek cümleler:

  1. My friend is infertile, and she has been trying to conceive for years. (Arkadaşım çocuk sahibi olamayan birisi ve yıllardır gebe kalmaya çalışıyor.)
  2. Infertility affects both men and women equally. (Kısırlık hem erkekleri hem de kadınları eşit derecede etkiler.)
  3. She was diagnosed with infertility after trying to get pregnant for a year. (Bir yıl hamile kalmaya çalıştıktan sonra kısırlık teşhisi kondu.)
  4. Infertility can be caused by a variety of factors, including age, genetics, and lifestyle choices. (Kısırlık, yaş, genetik ve yaşam tarzı tercihleri de dahil olmak üzere çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir.)
  5. Many couples turn to fertility treatments to help them conceive when dealing with infertility. (Kısırlıkla mücadele ederken birçok çift, gebe kalmalarına yardımcı olmak için üreme tedavilerine başvurur.)
  6. Infertility can cause emotional distress and strain on a relationship. (Kısırlık duygusal stres ve ilişkide gerginliğe neden olabilir.)
  7. There are various medical treatments available for infertility, including in vitro fertilization and intrauterine insemination. (Kısırlık için in vitro fertilizasyon ve intrauterin inseminasyon gibi çeşitli tıbbi tedaviler mevcuttur.)
  8. Infertility is a common problem affecting millions of couples worldwide. (Kısırlık, dünya genelinde milyonlarca çifti etkileyen yaygın bir sorundur.)
  9. She felt like a failure when she found out she was infertile. (Kısırlık olduğunu öğrendiğinde başarısız hissetti.)
  10. Infertility can be caused by hormonal imbalances, endometriosis, and other medical conditions. (Kısırlık, hormonal dengesizlikler, endometriozis ve diğer tıbbi durumlar nedeniyle olabilir.)
  11. He was devastated when he found out that he was infertile. (Kısırlık olduğunu öğrendiğinde mahvolmuştu.)
  12. Infertility is not a reflection of a person’s worth or value. (Kısırlık, bir kişinin değeri veya değerinin yansıması değildir.)
  13. There are support groups available for couples dealing with infertility. (Kısırlıkla başa çıkan çiftler için destek grupları mevcuttur.)
  14. She underwent fertility treatments for years before finally becoming pregnant. (Nihayet hamile kalmadan önce yıll
  1. Infertility can be a difficult and frustrating journey for many couples. (Kısırlık, birçok çift için zorlu ve hayal kırıklığı yaratan bir yolculuk olabilir.)
  2. He never thought he would have to deal with infertility, but life had other plans. (Kısırlıkla uğraşmak zorunda kalacağını asla düşünmemişti, ancak hayatın başka planları vardı.)
  3. Infertility treatments can be expensive and may not be covered by insurance. (Kısırlık tedavileri pahalı olabilir ve sigorta tarafından kapsanmayabilir.)
  4. She was relieved to find out that her infertility was treatable. (Kısırlığının tedavi edilebilir olduğunu öğrenmekten rahatladı.)
  5. Infertility can take a toll on a person’s mental health and well-being. (Kısırlık, bir kişinin zihinsel sağlığı ve refahı üzerinde etkili olabilir.)
  6. Despite struggling with infertility, they never gave up on their dream of having a family. (Kısırlıkla mücadele etmelerine rağmen, bir aile sahibi olma hayallerinden asla vazgeçmediler.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.