İnfernal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnfernal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Infernal: Cehenneme ait, şeytani veya son derece kötü anlamına gelen sıfat

  1. The infernal heat made it impossible to stay outside for long. (Cehennem gibi olan sıcaklık dışarda uzun süre kalmayı imkansız kıldı.)
  2. The infernal noise of the construction work was driving me crazy. (Yapı çalışmalarının şeytani gürültüsü beni deli ediyordu.)
  3. The infernal creature stared at me with its glowing eyes. (Cehennemden gelmiş gibi olan yaratık parlayan gözleriyle bana baktı.)
  4. He had an infernal temper that made everyone afraid of him. (Herkesi korkutan şeytani bir öfkesi vardı.)
  5. The infernal smell of sulfur filled the air. (Hava sülfürün şeytani kokusuyla doldu.)
  6. The infernal machine kept beeping, signaling that it was out of order. (Arızalı olduğunu belirten şeytani makine sürekli çınlıyordu.)
  7. The infernal traffic jam made me miss my flight. (Cehennem gibi olan trafik sıkışıklığı uçuşumu kaçırmama neden oldu.)
  8. The infernal pain in my tooth made it impossible to eat. (Dişimdeki şeytani ağrı yemek yememi imkansız kıldı.)
  9. The infernal wind was so strong that it knocked down trees. (Cehennemden gelmiş gibi olan rüzgar o kadar güçlüydü ki ağaçları devirdi.)
  10. The infernal plot of the movie was too complex for me to follow. (Filmin şeytani kurgusu benim takip etmem için çok karmaşıktı.)
  11. His infernal sense of humor was not appreciated by everyone. (Herkes tarafından takdir edilmeyen şeytani bir espri anlayışı vardı.)
  12. The infernal darkness of the cave made it hard to see anything. (Mağaranın şeytani karanlığı her şeyi görmeyi zorlaştırdı.)
  13. The infernal music was so loud that it made my ears hurt. (Müzik o kadar yüksek sesle çalıyordu ki kulaklarım acıdı.)
  14. The infernal virus spread rapidly, infecting thousands of people. (Şeytani virüs hızla yayıldı ve binlerce insanı enfekte etti.)
  15. The infernal humidity made the air feel heavy and suffocating. (Nefes almaya bile zorlayan şeytani nem havayı ağırlaştırdı.)
  16. The infernal complexity of the problem required a team of experts to solve it. (Sorunun şeytani karmaşıklığı çözmek için bir uzman ekibi gerektirdi.)
  17. The infernal politics of the office made it hard to get anything done. (Ofisteki şeytani siyaset her şeyin yapılmasını zorlaştırdı.)
  18. The infernal brightness of the sun was too much for my sensitive eyes.
  1. The infernal taste of the food made me want to vomit. (Yemeğin şeytani tadı kusmak istememe neden oldu.)
  2. The infernal power of the storm knocked out electricity for days. (Fırtınanın şeytani gücü elektriği günlerce kesmişti.)

(Note: “Infernal” is a somewhat strong and dramatic word, so it’s not appropriate for every situation. It’s important to use appropriate language and tone for the context.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.