İnexpedient İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnexpedient İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnexpedient

İnexpedient, uygun olmayan, yararsız, sakıncalı anlamlarına gelir.

  1. It would be inexpedient to invest in that company. (O şirkete yatırım yapmak uygun olmaz.)
  2. The government found it inexpedient to continue with the project. (Hükümet, projeye devam etmenin sakıncalı olduğunu düşündü.)
  3. It is inexpedient to take shortcuts when studying for an exam. (Sınav için çalışırken kısa yollar almaktan kaçınmak yararsızdır.)
  4. The proposal was deemed inexpedient by the board. (Öneri, kurul tarafından uygun olmayan bulundu.)
  5. It would be inexpedient to ignore the warnings of experts. (Uzmanların uyarılarını göz ardı etmek sakıncalı olur.)
  6. The plan was considered inexpedient due to its potential risks. (Plan, olası riskleri nedeniyle sakıncalı bulundu.)
  7. It is inexpedient to delay making a decision in this matter. (Bu konuda karar verme konusunu geciktirmek yararsızdır.)
  8. The company’s decision to cut corners proved to be inexpedient in the long run. (Şirketin köşeleri kesmek için karar vermesi uzun vadede yararsız çıktı.)
  9. It would be inexpedient to hire someone who lacks the necessary qualifications. (Gerekli niteliklere sahip olmayan birini işe almak uygun değildir.)
  10. The company’s decision to ignore customer feedback proved to be inexpedient. (Müşteri geri bildirimlerini görmezden gelme kararı, yararsız olduğu kanıtlandı.)
  11. It is inexpedient to drive without a seatbelt. (Emniyet kemeri olmadan araba kullanmak sakıncalıdır.)
  12. The team’s decision to change their strategy mid-game was inexpedient. (Takımın oyunun ortasında stratejisini değiştirme kararı yararsızdı.)
  13. It would be inexpedient to skip meals in order to lose weight. (Kilo vermek için öğün atlamak yararsızdır.)
  14. The politician’s comments were deemed inexpedient and caused controversy. (Politikacının yorumları uygun olmayan bulundu ve tartışmalara yol açtı.)
  15. It is inexpedient to ignore the consequences of one’s actions. (Kişinin eylemlerinin sonuçlarını görmezden gelmek yararsızdır.)
  16. The company’s decision to cut costs by reducing staff proved to be inexpedient. (Personeli azaltarak maliyetleri düşürme kararı yararsız çıktı.)
  17. It would be inexpedient to ignore the potential dangers of a new product. (Yeni bir ürünün olası tehlikelerini göz ardı etmek uygun değildir.)
  18. The athlete’s decision to ignore his injury and continue playing was inexpedient. (Sakatlığını görmezden gelip oynamaya devam etmek

inexpedient idi.)
19. It is inexpedient to make decisions without considering all the available information. (Mevcut tüm bilgileri göz önünde bulundurmadan karar vermek yararsızdır.)

  1. The company’s decision to launch a new product without conducting market research was inexpedient. (Pazar araştırması yapmadan yeni bir ürün piyasaya sürme kararı yararsızdı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.