İnevitably İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnevitably İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İNEVITABLY

İnevitably, Türkçe anlamı “kaçınılmaz olarak” olan bir zarftır. Bu kelime, bir olayın veya durumun kaçınılmaz bir şekilde gerçekleşeceğini ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. Inevitably, all good things must come to an end. (Kaçınılmaz olarak, tüm iyi şeylerin sonu gelir.)
2. It is inevitable that we will face challenges along the way. (Yol boyunca zorluklarla karşılaşmamız kaçınılmazdır.)
3. The team’s poor performance will inevitably lead to their defeat. (Takımın kötü performansı, mağlubiyete kaçınılmaz bir şekilde yol açacak.)
4. Inevitably, there will be some disagreement among team members. (Kaçınılmaz olarak, takım üyeleri arasında bazı anlaşmazlıklar olacaktır.)
5. The economic downturn will inevitably lead to job losses. (Ekonomik durgunluk, iş kayıplarına kaçınılmaz olarak yol açacaktır.)
6. It was inevitable that the project would be delayed due to unforeseen circumstances. (Beklenmeyen durumlardan dolayı projenin gecikmesi kaçınılmazdı.)
7. Inevitably, there will be some winners and losers in any competition. (Kaçınılmaz olarak, herhangi bir yarışmada bazı kazananlar ve kaybedenler olacaktır.)
8. The aging population will inevitably put a strain on the healthcare system. (Yaşlanan nüfus, sağlık sistemi üzerinde kaçınılmaz bir baskı yaratacaktır.)
9. Inevitably, there will be some mistakes made during the learning process. (Öğrenme süreci sırasında kaçınılmaz olarak bazı hatalar yapılacaktır.)
10. It is inevitable that technology will continue to advance at a rapid pace. (Teknolojinin hızla ilerlemeye devam etmesi kaçınılmazdır.)
11. The company’s decision to downsize will inevitably lead to layoffs. (Şirketin küçülmeye karar vermesi, işten çıkarmalara kaçınılmaz olarak yol açacaktır.)
12. Inevitably, there will be some resistance to change. (Değişime karşı kaçınılmaz olarak bazı dirençler olacaktır.)
13. The new regulations will inevitably increase costs for businesses. (Yeni düzenlemeler, işletmeler için maliyetleri kaçınılmaz olarak artıracaktır.)
14. It is inevitable that some people will disagree with our decisions. (Bazı insanların karar

larımızla aynı fikirde olmaması kaçınılmazdır.)
15. The growing demand for renewable energy is inevitable in the face of climate change. (İklim değişikliği karşısında yenilenebilir enerjiye olan talebin artması kaçınılmazdır.)

16. Inevitably, there will be some obstacles to overcome in any project. (Herhangi bir projede kaçınılmaz olarak bazı engellerle karşılaşılacaktır.)
17. The consequences of our actions are inevitable and cannot be avoided. (Eylemlerimizin sonuçları kaçınılmazdır ve kaçınılamaz.)
18. It was inevitable that the company would go bankrupt due to mismanagement. (Yönetim hatası nedeniyle şirketin iflas etmesi kaçınılmazdı.)
19. Inevitably, there will be some compromises that need to be made in any negotiation. (Herhangi bir müzakerede kaçınılmaz olarak bazı tavizler verilmesi gerekecektir.)
20. The rapid population growth in the city will inevitably lead to overcrowding and other problems. (Şehirdeki hızlı nüfus artışı, kalabalıklaşma ve diğer sorunlara kaçınılmaz olarak yol açacaktır.)