Breadth İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Breadth İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Breadth Nedir?

Breadth, kelime anlamıyla “genişlik” anlamına gelir. Bu kelime sıklıkla bir konuda geniş bir kapsamın varlığına işaret etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The breadth of his knowledge was impressive. (Onun bilgi genişliği etkileyiciydi.)
2. I was amazed by the breadth of the ocean. (Okyanusun genişliği beni şaşırttı.)
3. She had a breadth of experience that made her the perfect candidate for the job. (İş için mükemmel bir aday yapan deneyim genişliğine sahipti.)
4. The breadth of the canyon was breathtaking. (Kanyonun genişliği nefes kesiciydi.)
5. The breadth of the market for this product is quite large. (Bu ürün için pazarın genişliği oldukça büyük.)
6. The breadth of the issue is not fully understood yet. (Konunun genişliği henüz tam olarak anlaşılmadı.)
7. Her breadth of vision was what made her such a successful entrepreneur. (Vizyon genişliği, onu başarılı bir girişimci yapan şeydi.)
8. The breadth of the forest was overwhelming. (Ormanın genişliği karşı konulmazdı.)
9. We need to consider the breadth of the problem before making a decision. (Karar vermeden önce sorunun genişliğini düşünmemiz gerekiyor.)
10. The breadth of the artist’s talent was evident in all of his works. (Sanatçının yeteneğinin genişliği, tüm eserlerinde açıkça görülüyordu.)
11. The breadth of the topic was overwhelming. (Konunun genişliği karşı konulmazdı.)
12. The breadth of the menu at this restaurant is impressive. (Bu restorandaki menünün genişliği etkileyici.)
13. The breadth of the desert landscape was awe-inspiring. (Çöl manzarasının genişliği hayranlık uyandırıcıydı.)
14. The breadth of the project was beyond what we had anticipated. (Projenin genişliği, öngördüğümüzden öteydi.)
15. The breadth

of the company’s product line is impressive. (Şirketin ürün yelpazesinin genişliği etkileyici.)
16. The breadth of the team’s expertise allowed them to tackle the problem effectively. (Takımın uzmanlık alanının genişliği, sorunu etkili bir şekilde ele almalarını sağladı.)

17. The breadth of the museum’s collection was overwhelming. (Müzenin koleksiyonunun genişliği karşı konulmazdı.)
18. The breadth of the city’s history is fascinating. (Şehrin tarihinin genişliği büyüleyici.)
19. The breadth of the conference covered a wide range of topics. (Konferansın kapsamı geniş bir konu yelpazesini kapsadı.)
20. The breadth of the author’s research was impressive. (Yazarın araştırmasının genişliği etkileyiciydi.)