İnebriated İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnebriated İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnebriated Nedir?

İnebriated, aşırı alkol tüketiminden dolayı sarhoş olma durumunu ifade eden bir sıfat olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. He was so inebriated that he couldn’t even stand up.

   (O kadar sarhoştu ki ayakta duramıyordu.)

2. She became inebriated after just a few glasses of wine.

   (Sadece birkaç kadeh şarap içtikten sonra sarhoş oldu.)

3. The bartender refused to serve the inebriated man any more drinks.

   (Barmen sarhoş adamın daha fazla içki almasını reddetti.)

4. The police arrested the inebriated driver for driving under the influence.

   (Polis, etkisi altında araba kullanmaktan dolayı sarhoş şoförü tutukladı.)

5. He regretted the things he said while inebriated.

   (Sarhoşken söylediği şeyleri pişmanlıkla hatırladı.)

6. The inebriated party guests were asked to leave the premises.

   (Sarhoş parti misafirleri, mekandan ayrılmaları için uyarıldı.)

7. The inebriated man stumbled into the street and narrowly avoided being hit by a car.

   (Sarhoş adam sokakta sendeledi ve kıl payı araba çarpmaktan kurtuldu.)

8. She woke up feeling ashamed of her inebriated behavior from the night before.

   (Geçen geceki sarhoş davranışlarından utanarak uyandı.)

9. The inebriated couple made a scene at the restaurant and were asked to leave.

   (Sarhoş çift restoranda skandal çıkardı ve ayrılmaları istendi.)

10. He had to call a taxi for his inebriated friend who couldn’t drive himself home.

    (Kendi kendine eve gidemeyen sarhoş arkadaşı için taksi çağırmak zorunda kaldı.)

11. The inebriated woman slurred her words and had trouble walking straight.

    (Sarhoş kadın konuşması bozuktu ve düzgün yürümekte zorluk çekiyordu.)

12. He was embarrassed by his inebriated behavior at the office party.

    (Ofis partisindeki sarhoş davranışlarından utan

    arak kendisi.)

13. The inebriated teenager was grounded by her parents for a month.

    (Sarhoş genç kız ailesi tarafından bir ay boyunca eve hapsedildi.)

14. He couldn’t remember anything from the night before when he was inebriated.

    (Sarhoşken geçen gece olan hiçbir şeyi hatırlayamadı.)

15. The inebriated man got into a fight with another patron at the bar.

    (Sarhoş adam barda başka bir müşteriyle kavga etti.)

16. She realized that she needed to quit drinking after waking up in an inebriated state once again.

    (Bir kez daha sarhoş halde uyandıktan sonra içmeyi bırakması gerektiğini fark etti.)

17. The inebriated man stumbled over a curb and fell to the ground.

    (Sarhoş adam bir bordür üzerine takıldı ve yere düştü.)

18. He tried to hide his inebriation by speaking slowly and carefully.

    (Sarhoşluğunu yavaş ve dikkatli konuşarak gizlemeye çalıştı.)

19. The inebriated group of friends were kicked out of the movie theater for being disruptive.

    (Sarhoş arkadaş grubu huzursuzluk çıkardıkları için sinemadan atıldı.)

20. The inebriated man lost his balance and fell into the swimming pool.

    (Sarhoş adam dengesini kaybetti ve yüzme havuzuna düştü.)