Brandish İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Brandish
Brandish, Türkçe anlamı ile “sallamak, savurmak” anlamına gelir. Aşağıda, “brandish” kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulunmaktadır:
- The protestors brandished their signs and shouted slogans. (Protestocular pankartlarını sallayıp sloganlar attılar.)
- The thief brandished his knife and demanded money. (Hırsız bıçağını savurdu ve para istedi.)
- The knight brandished his sword and charged towards the enemy. (Şövalye kılıcını sallayarak düşmanın üzerine yürüdü.)
- The conductor brandished his baton and the orchestra began to play. (Orkestra şefi sopasını salladı ve orkestra çalmaya başladı.)
- The dancer brandished her scarf as she performed. (Dansçı performansı sırasında atkısını salladı.)
- The angry driver brandished his fist at the other driver. (Öfkeli sürücü diğer sürücüye yumruğunu salladı.)
- The madman brandished a gun in the crowded street. (Deli adam kalabalık caddede silahını savurdu.)
- The magician brandished his wand and cast a spell. (Sihirbaz asasını salladı ve büyü yaptı.)
- The cook brandished his knife while chopping vegetables. (Aşçı sebzeleri doğrarken bıçağını salladı.)
- The cheerleaders brandished their pom-poms and cheered for their team. (Cheerleader’lar pompomlarını sallayarak takımlarına destek verdiler.)
- The wrestler brandished his championship belt after winning the match. (Güreşçi maçı kazandıktan sonra şampiyonluk kemerini salladı.)
- The pirate brandished his cutlass and ordered his crew to attack. (Korsan kılıcını savurdu ve mürettebatına saldırmalarını emretti.)
- The conductor brandished his hand and the choir began to sing. (Koro şefi elini salladı ve koristler şarkı söylemeye başladı.)
- The football player brandished his helmet after scoring a touchdown. (Futbol oyuncusu touchdown attıktan sonra kaskını salladı.)
- The protestors brandished the flag of their country as they marched. (Protestocular yürürken ülkelerinin bayrağını salladılar.)
- The warrior brandished his shield and defended his comrades. (Savaşçı kalkanını sallayarak arkadaşlarını savundu.)
- The bullfighter brandished his cape and dodged the bull’s charge. (Boğa güreşçisi matador, örtüsünü sallayarak boğanın saldırısından kaçtı.)
- The singer brandished her microphone and belted out a song. (Şarkıcı mikrofonunu salladı ve şarkı söyledi.)
- The acrobat brandished his batons and performed a thrilling routine. (Akrobat
akrobat sopalarını sallayarak heyecan verici bir numara yaptı.)
20. The police officer brandished his badge and identified himself. (Polis memuru rozetini salladı ve kendini tanıttı.)
Türkçe Karşılıklar:
- Protestocular pankartlarını sallayıp sloganlar attılar.
- Hırsız bıçağını savurdu ve para istedi.
- Şövalye kılıcını sallayarak düşmanın üzerine yürüdü.
- Orkestra şefi sopasını salladı ve orkestra çalmaya başladı.
- Dansçı performansı sırasında atkısını salladı.
- Öfkeli sürücü diğer sürücüye yumruğunu salladı.
- Deli adam kalabalık caddede silahını savurdu.
- Sihirbaz asasını salladı ve büyü yaptı.
- Aşçı sebzeleri doğrarken bıçağını salladı.
- Cheerleader’lar pompomlarını sallayarak takımlarına destek verdiler.
- Güreşçi maçı kazandıktan sonra şampiyonluk kemerini salladı.
- Korsan kılıcını savurdu ve mürettebatına saldırmalarını emretti.
- Koro şefi elini salladı ve koristler şarkı söylemeye başladı.
- Futbol oyuncusu touchdown attıktan sonra kaskını salladı.
- Protestocular yürürken ülkelerinin bayrağını salladılar.
- Savaşçı kalkanını sallayarak arkadaşlarını savundu.
- Boğa güreşçisi matador, örtüsünü sallayarak boğanın saldırısından kaçtı.
- Şarkıcı mikrofonunu salladı ve şarkı söyledi.
- Akrobat sopalarını sallayarak heyecan verici bir numara yaptı.
- Polis memuru rozetini salladı ve kendini tanıttı.
Hemen Yorum Yaz