İndoctrinate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İndoctrinate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Indoctrinate Nedir?

İndoctrinate kelimesi, bir fikri, ideolojiyi, inancı veya düşünceyi bilinçli olarak bir kişi veya grubun zihnine yerleştirme eylemini ifade eder. Bu genellikle, propaganda veya beyin yıkama yoluyla yapılır ve kişiye başka bir görüş veya düşünceye karşı savunmasız hale getirir.

İndoctrinate İle İlgili Cümleler

  1. The cult leader tried to indoctrinate his followers with his extremist beliefs. (Kült lideri, takipçilerine aşırı görüşlerini öğretmeye çalıştı.)
  2. The government was accused of indoctrinating children with nationalist propaganda. (Hükümet, milliyetçi propaganda ile çocukları indoktrine etmekle suçlandı.)
  3. The military regime used the media to indoctrinate the public with their ideology. (Askeri rejim, halkı ideolojileriyle indoktrine etmek için medyayı kullandı.)
  4. The university was criticized for indoctrinating students with a particular political bias. (Üniversite, öğrencileri belirli bir siyasi önyargıyla indoktrine etmekle eleştirildi.)
  5. The parents were worried that the religious school would indoctrinate their children with extremist views. (Ebeveynler, dini okulun çocuklarını aşırı görüşlerle indoktrine edeceğinden endişeliydi.)
  6. Some people believe that the media is trying to indoctrinate the public with a certain political agenda. (Bazı insanlar, medyanın belirli bir siyasi ajandayla halkı indoktrine etmeye çalıştığını düşünüyor.)
  7. The dictator’s regime was notorious for using schools to indoctrinate children with their ideology. (Diktatörün rejimi, ideolojilerini çocuklara öğretmek için okulları kullanmasıyla kötü şöhrete sahipti.)
  8. The extremist group used music and art to indoctrinate their members with their beliefs. (Aşırıcı grup, üyelerine inançlarını öğretmek için müzik ve sanatı kullandı.)
  9. The teacher was accused of trying to indoctrinate her students with her own political views. (Öğretmen, öğrencilerine kendi siyasi görüşleriyle indoktrine etmeye çalışmakla suçlandı.)
  10. The religious leaders were accused of indoctrinating their followers with outdated beliefs. (Dini liderler, takipçilerini demode inançlarla indoktrine etmekle suçlandılar.)
  11. The activist group was accused of indoctrinating their members with a radical ideology. (Aktivist grup, üyelerine radikal bir ideolojiyle indoktrine etmekle suçlandı.)
  12. The political party was accused of indoctrinating their supporters with a narrow-minded worldview. (Siyasi parti, destekçilerini dar görüşlü bir dünya görüşüyle indoktrine etmekle suçlandı
  1. Some parents choose to homeschool their children to prevent them from being indoctrinated by public schools. (Bazı ebeveynler, çocuklarının devlet okullarında indoktrine edilmesini önlemek için evde eğitim verirler.)
  2. The cult leader used isolation and manipulation to indoctrinate his followers. (Kült lideri, takipçilerini indoktrine etmek için izolasyon ve manipülasyon kullanıyordu.)
  3. The government banned certain books to prevent citizens from being indoctrinated with opposing views. (Hükümet, karşıt görüşlerle indoktrine edilmelerini önlemek için belirli kitapları yasakladı.)
  4. The school board denied accusations that they were trying to indoctrinate students with leftist propaganda. (Okul yönetimi, öğrencileri solcu propaganda ile indoktrine etmeye çalıştıkları suçlamalarını reddetti.)
  5. The religious sect used fear tactics to indoctrinate their members with their beliefs. (Dini mezhep, üyelerine inançlarını öğretmek için korku taktikleri kullandı.)
  6. The cult was successful in indoctrinating new members through a process of gradual manipulation. (Kült, yeni üyeleri yavaş yavaş manipüle etme süreciyle başarılı bir şekilde indoktrine etti.)
  7. The government-run media was accused of indoctrinating citizens with pro-government propaganda. (Hükümet kontrolündeki medya, vatandaşları pro-hükümet propaganda ile indoktrine etmekle suçlandı.)
  8. Some people argue that religious institutions have a tendency to indoctrinate their followers with a set of rigid beliefs. (Bazı insanlar, dini kurumların takipçilerini sıkı bir inançlar kümesiyle indoktrine etme eğiliminde olduğunu savunuyorlar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.