İndefinitely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İndefinitely İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İndefinitely ne demek?

İndefinitely, “sınırsız bir süre için” veya “kesin olarak belirlenmemiş bir süre için” anlamına gelen bir zarftır.

Örnek cümleler:

1. We have to wait indefinitely for the results.

   (Sonuçları kesin olarak belirlenmemiş bir süre için beklemek zorundayız.)

2. The company has indefinitely postponed the project.

   (Şirket proje için sınırsız bir süre erteledi.)

3. The problem has been going on indefinitely.

   (Sorun sınırsız bir süre boyunca devam ediyor.)

4. The future of the project is still indefinitely uncertain.

   (Projenin geleceği hala kesin olarak belirlenmemiş bir şekilde belirsizdir.)

5. The event has been postponed indefinitely due to unforeseen circumstances.

   (Olay beklenmedik durumlar nedeniyle kesin olarak belirlenmemiş bir süre ertelendi.)

6. I’m afraid we cannot wait indefinitely.

   (Korkarım sınırsız bir süre bekleyemeyiz.)

7. The investigation is still ongoing and the case has been postponed indefinitely.

   (Araştırma hala devam ediyor ve dava kesin olarak belirlenmemiş bir süre için ertelendi.)

8. The deadline has been extended indefinitely.

   (Son tarih sınırsız bir süre için uzatılmıştır.)

9. The company has put the project on hold indefinitely.

   (Şirket proje için sınırsız bir süre bekletmeye almıştır.)

10. The meeting has been postponed indefinitely due to the absence of key members.

    (Toplantı, ana üyelerin yokluğu nedeniyle kesin olarak belirlenmemiş bir süre için ertelendi.)

11. The movie release has been delayed indefinitely.

    (Film yayın tarihi sınırsız bir süre için ertelendi.)

12. The negotiations have been ongoing indefinitely.

    (Müzakereler sınırsız bir süre boyunca devam ediyor.)

13. The trial has been postponed indefinitely due to the unavailability of witnesses.

    (Dava, tanıkların uygun olmaması nedeniyle kesin olarak belirlenmemiş bir süre için ertelendi.)

14. The flight has been delayed indefinitely due to

    weather conditions.

    (Uçuş hava koşulları nedeniyle kesin olarak belirlenmemiş bir süre için gecikmiştir.)

15. The decision has been postponed indefinitely until further notice.

    (Karar, daha fazla bilgiye kadar kesin olarak belirlenmemiş bir süre için ertelendi.)

16. The construction of the building has been delayed indefinitely.

    (Binanın yapımı sınırsız bir süre için gecikmiştir.)

17. The concert has been canceled indefinitely due to the lead singer’s illness.

    (Konser, ana vokalistin hastalığı nedeniyle kesin olarak belirlenmemiş bir süre için iptal edildi.)

18. The company has put the expansion plans on hold indefinitely.

    (Şirket genişleme planlarını sınırsız bir süre için bekletmeye almıştır.)

19. The negotiations between the two countries have been stalled indefinitely.

    (İki ülke arasındaki müzakereler sınırsız bir süre için durdurulmuştur.)

20. The launch of the new product has been postponed indefinitely.

    (Yeni ürünün lansmanı sınırsız bir süre için ertelendi.)