İnconvenience İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnconvenience İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

inconvenience

İngilizce anlamı: inconvenience, rahatsızlık, sıkıntı

İnconvenience kelimesi, bir durum veya eylemin olumsuz sonuçlarının kişilere neden olduğunu ifade etmek için kullanılır. Aşağıda, “inconvenience” kelimesinin kullanımına ilişkin 20 örnek cümle yer almaktadır:

  1. The flight delay caused a lot of inconvenience for the passengers. (Uçuş gecikmesi yolcular için büyük bir rahatsızlık oldu.)
  2. The power outage was a major inconvenience for the residents. (Elektrik kesintisi, sakinler için büyük bir sıkıntıydı.)
  3. I’m sorry for the inconvenience, but the museum is closed for renovations. (Üzgünüm rahatsızlık için ama müze yenileme çalışmaları nedeniyle kapalı.)
  4. The road construction was causing inconvenience for the drivers. (Yol yapımı sürücüler için rahatsızlık oluşturuyordu.)
  5. The cancellation of the event caused inconvenience for the attendees. (Etkinliğin iptali, katılımcılar için rahatsızlık yarattı.)
  6. I hope the delay won’t cause too much inconvenience for you. (Gecikmenin senin için çok büyük bir rahatsızlık yaratmayacağını umuyorum.)
  7. The elevator being out of order was a great inconvenience for the disabled visitors. (Asansörün bozuk olması, engelli ziyaretçiler için büyük bir rahatsızlık oldu.)
  8. The long lines at the amusement park were an inconvenience for the visitors. (Lunaparkta uzun kuyruklar, ziyaretçiler için bir rahatsızlık oldu.)
  9. The lack of parking spaces was a major inconvenience for the employees. (Park yeri eksikliği, çalışanlar için büyük bir sıkıntıydı.)
  10. We apologize for any inconvenience this may have caused. (Bu durumdan dolayı herhangi bir rahatsızlık için özür dileriz.)
  11. The sudden change in schedule caused inconvenience for the participants. (Programdaki ani değişiklik, katılımcılar için rahatsızlık yarattı.)
  12. The noise from the construction site was causing inconvenience for the nearby residents. (İnşaat alanından gelen gürültü, yakındaki sakinler için rahatsızlık yaratıyordu.)
  13. The lack of air conditioning in the office was an inconvenience for the employees during the summer. (Ofiste klima olmaması, çalışanlar için yaz aylarında rahatsızlık yarattı.)
  14. The delayed delivery of the package was an inconvenience for the recipient. (Paketin gecikmesi, alıcı için rahatsızlık yarattı.)
  15. The internet outage was an inconvenience for the online shoppers. (İnternet kesintisi, çevrimiçi alışveriş yapanlar için rahatsızlık yarattı.)
  16. The limited seating at the restaurant was causing inconvenience for the customers. (Restorandaki s

ınırlı oturma alanı, müşteriler için rahatsızlık oluşturuyordu.)
17. The traffic jam was causing inconvenience for the commuters. (Trafik sıkışıklığı, işe gidenler için rahatsızlık yaratıyordu.)

  1. The lack of public transportation options was a major inconvenience for the residents. (Toplu taşıma seçeneklerinin yetersiz olması, sakinler için büyük bir sıkıntıydı.)
  2. The lost luggage was an inconvenience for the traveler. (Kaybolan bagaj, seyahat eden kişi için rahatsızlık yarattı.)
  3. We apologize for any inconvenience caused by the maintenance work. (Bakım çalışmalarından kaynaklanan herhangi bir rahatsızlık için özür dileriz.)

Yukarıdaki örnek cümleler, “inconvenience” kelimesinin kullanımına ilişkin farklı durumları göstermektedir. Bu kelimeden bahsederken, bir durumun veya eylemin kişilere rahatsızlık veya sıkıntı yarattığını ifade etmek için kullanılır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.