İnconsistencies İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnconsistencies İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Inconsistencies Nedir?

Inconsistencies, Türkçe karşılığı ile tutarsızlıklar, birbiriyle çelişen fikirler veya bilgilerdir. Bir konuda tutarsızlık veya çelişki varsa, o konuyla ilgili tutarlılığı sağlamak önemlidir.

Örnek cümleler:

1. The report is full of inconsistencies. (Rapor tutarsızlıklarla dolu.)
2. There are inconsistencies in his story. (Onun hikayesinde tutarsızlıklar var.)
3. The data is inconsistent with our previous findings. (Veriler önceki bulgularımızla tutarsız.)
4. The policy is inconsistent with the company’s values. (Politika, şirket değerleriyle çelişiyor.)
5. His actions were inconsistent with his words. (Eylemleri sözleriyle çelişiyordu.)
6. The company’s accounting records showed inconsistencies. (Şirketin muhasebe kayıtları tutarsızlıklar gösterdi.)
7. The statements made by the witness were full of inconsistencies. (Tanığın yaptığı açıklamalar tutarsızlıklarla doluydu.)
8. The results of the experiment were inconsistent with the hypothesis. (Deneyin sonuçları hipotezle tutarsızdı.)
9. The government’s policy on immigration has been inconsistent. (Hükümetin göç politikası tutarsız oldu.)
10. The company’s policies were inconsistent with labor laws. (Şirketin politikaları iş kanunlarıyla çelişti.)
11. There were inconsistencies in the witness’s testimony. (Tanığın ifadesinde tutarsızlıklar vardı.)
12. The information provided by the company was inconsistent. (Şirket tarafından sağlanan bilgiler tutarsızdı.)
13. The survey results showed inconsistencies between different age groups. (Anket sonuçları farklı yaş grupları arasında tutarsızlıklar gösterdi.)
14. The witness’s testimony was inconsistent with the video evidence. (Tanığın ifadesi video kanıtlarıyla çelişiyordu.)
15. The company’s financial statements showed inconsistencies in their revenue. (Şirketin mali tabloları gelirlerinde tutarsızlıklar gösterdi.)
16. The scientist found inconsistencies in the data collected from the study. (Bilim adamı çalışmadan toplanan verilerde tutarsızlıklar buldu.)
17. There were inconsistencies in the witness’s recollection of events. (Tanığın olayları hatırlama biçiminde tutarsızlıklar vardı.)
18. The company’s policies were inconsistent with their mission statement. (Şirketin politikaları misyon beyanlarıyla çelişiyordu.)
19. The report’s conclusions were inconsistent with the data presented. (Raporun sonuçları sunulan verilerle tutarsızdı.)
20. The witness’s testimony was inconsistent with the testimony of other witnesses. (Tanığın ifadesi diğer tanıkların ifadeleriyle çelişiyordu.)

Inconsistencies Nasıl Giderilir?

İnconsistencies, birçok alanda ciddi sonuçlara neden olabilir. Bu nedenle, bu tutarsızlıkları gidermek veya en aza indirmek için birkaç adım atılabilir.

Örnek cümleler:

1. We need to identify and address the inconsistencies in our data. (Verilerimizdeki tutarsızlıkları tespit edip gidermeliyiz.)
2. The company needs to revise its policies to eliminate inconsistencies. (Şirket, tutarsızlıkları ortadan kaldırmak için politikalarını gözden geçirmelidir.)
3. The researchers should investigate the cause of the inconsistencies in their results. (Araştırmacılar sonuçlarındaki tutarsızlıkların nedenini araştırmalıdır.)
4. The witness should be questioned further to resolve the inconsistencies in their testimony. (Tanığın ifadesindeki tutarsızlıkları çözmek için daha fazla sorgulanmalıdır.)
5. The company should ensure that their statements are consistent with their actions. (Şirket, açıklamalarının eylemleriyle uyumlu olduğundan emin olmalıdır.)
6. We need to double-check our work for any inconsistencies before submitting it. (Sunmadan önce işimizi tutarsızlıklar açısından tekrar kontrol etmeliyiz.)
7. The company should provide training to their employees to ensure consistency in their work. (Şirket, çalışanlarına işlerinde tutarlılık sağlamak için eğitim vermeli.)
8. The team needs to work together to resolve any inconsistencies in their project. (Ekip, projelerindeki tutarsızlıkları çözmek için birlikte çalışmalıdır.)
9. The government should review their policies to eliminate inconsistencies and ensure fairness. (Hükümet, tutarsızlıkları ortadan kaldırmak ve adaleti sağlamak için politikalarını gözden geçirmelidir.)
10. The company should seek feedback from customers to identify and address any inconsistencies in their products or services. (Şirket, ürünlerinde veya hizmetlerindeki tutarsızlıkları tespit etmek ve gidermek için müşterilerden geri bildirim almalıdır.)
11. The researcher should re-evaluate their hypothesis to resolve any inconsistencies in their data. (Araştırmacı, verilerindeki tutarsızlıkları çözmek için hipotezini yeniden değerlendirmelidir.)
12. The team should review their project plan to ensure consistency in their approach. (Ekip, yaklaşımlarında tutarlılık sağlamak için projelerinin planını gözden geçirmelidir.)
13. The company should establish clear guidelines to ensure consistency in their decision-making. (Şirket, karar verirken tutarlılık sağlamak için net yönergeler belirlemelidir.)
14. The researcher should use a larger sample size to reduce any inconsistencies in their results. (Araştırmacı, sonuçlarındaki tutarsızlıkları azaltmak için daha büyük bir örneklem boy